LATİFE TEKİN
Kayseri ilinin Bünyan ilçesinde yedi çocuklu bir ailenin çocuğu olarak 1957 yılında dünyaya gelen Latife Tekin, dokuz yaşına kadar burada yaşamış, 1966 yılında ailesiyle İstanbul’a göç etmişlerdir. Yeni taşınmış oldukları şehirde gecekondu mahallerinden birine yerleşen aile, göçün ardından yoksulluk ve gecekondu yaşamına uyum sağlamaya çalışmışlardır.
Yedi kardeşin liseyi bitirebilen tek bireyi olan Latife Tekin ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamlayıp 1974 yılında Beşiktaş Kız Lisesi’nden mezun olmuştur. Mezuniyetinin ardından İstanbul Telefon Başmüdürlüğü’nde memur olarak çalışan Tekin, doğum nedeniyle bir buçuk yıldır görev aldığı işini bırakarak bir daha işine geri dönmemiş ve yazarlık yapmaya karar vermiştir.
1980 dönemi ve sonrasında değişik üslubu ve yaklaşımıyla Türk Romanı için önemli yazarlardan olan Latife Tekin, ilk romanı “Sevgili Arsız Ölüm’ü”1983 yılında kaleme almıştır. Yazmış olduğu ilk romanıyla ün kazanan yazar, daha sonra ikinci romanı “Berci Kristin Çöp Masalları” adlı kitabını yazmıştır. Bu romanları “Gece Dersleri”, “Buzdan Kılıçlar”, “Aşk İşaretleri”, “Ormanda Ölüm Yokmuş”, “Unutma Bahçesi” “Muniar”, Rüyalar ve Uyanışlar Defteri”, “Manves City”, “Sürüklenme” kitapları izlemiştir.
Latife Tekin, romanlarında gecekondu yaşamı, göç, yoksul kesim ve bu kesimin dille olan mesafeli ilişkilerini, köyü, politik göndermeleri ve toplumsal konuları ön planda romanlar yazmıştır. İşlemiş olduğu konuları gerçekçi roman anlayışıyla ele alan yazar, yoksulluğu dışarıdan gördüğü ile değil içselleştirerek içerden onların gözü ile bakarak yazmıştır. Kitaplarında kolektif yaşam süren insanları ele alması romanlarında toplumsal ve politik meseleleri irdelemesine de sebep olmuştur. Yazmış olduğu romanlarda anlattığı insanların günlük dilini ve konuşma kalıplarını kullanan Tekin, zamanla işlediği konularda değişikliğe giderek tema olarak bireysel sorunlara, insanların içsel dünyasına, insan-doğa ilişkisine ve psikolojiye yönelmiştir. Toplumsal, kolektif yaşamın ardından kitaplarında bireylerin karmaşık dünyası, modern şehir insanının mutsuzlukları, bunalımlarından kurtulmak için kaçış yolları arayarak doğadan yana tavır alan bir roman anlayışı benimsemiştir.
1984 yılında Atıf Yılmaz’ın yönettiği, senaryosunu ise Latife Tekin’in yazdığı “Bir Yudum Sevgi” filmi 22. Antalya Film Festivali’nde Altın Portakal Ödülü’nü almıştır. 1986 yılında ise Uluslararası İstanbul Sinema Günlerinde En İyi Film seçilmiştir.
Eserleri Almanca, İtalyanca, Farsça, Fransızca ve İngilizce dillerine çevrilen Tekin, 2019 Eylül ayında Erdal Öz Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Bodrum Gümüşlük’te “Edebiyat Evi” projesi başlatan yazarın bu projesi Garanti Bankası tarafından desteklenmiştir. Herkesin yazıp tartışabileceği, sanatçıların büyük şehirlerin kalabalığından uzak eserler üretebileceği mekanın tamamlanması çalışmalarına başlanırken, ressam Hale Arpacıoğlu’nun, Koç Grubu şirketlerinden aldığı destekle aynı mimari projenin bir parçası olarak Sanat Evi’nin yapımına da başlanmıştır.
Sevgili Arsız Ölüm
Latife Tekin’in 1983 yılında kaleme aldığı ilk romanı olan “Sevgili Arsız Ölüm” kitabı Adam Yayınları tarafından yayımlanmıştır. 247 sayfadan oluşan romanını annesine atfeden yazar, köyden kente gelen bir ailenin yaşamını masalımsı ve bir o kadar da gerçekçi anlatımla işleyerek karakterler üzerinden köyden kente göçü, yoksulluğu, gecekondu bölgelerinde ki insanları anlatmıştır.
Yazarın romanının Gabriel Garcia Marquez’in “Yüzyıllık Yalnızlık” romanıyla benzerlik gösterdiği söylense de Tekin, Anadolu’da halen devam etmekte olan “…Kızın eksiksiz doğduğuna sevindiler ama erkek olmadığı için de dövündüler.” Gibi daha pek çok
batıl inanış ve hurafe gibi yerli kaynaklara kitabında yer vererek farklılığını gözler önüne sermiştir.
Latife Tekin’in yaşamından izleri taşıyan kitap, postmodernizm akıma uygun bir üslupla büyülü gerçekliği başarılı mizah ile okuyucusuna aktarmıştır.
“Sözcükleri tek tek kafasının içinden alıp yüreğine koydu. Yüreğini “Güp! Güp!” attıran sözcüğü hemen kağıda yazdı. Yüreğini attırmayan sözcüğü yüreğinden çekip aldı.” Cümleleriyle okuyucusuna seslenen Sevgili Arsız Ölüm romanı hala okumamış okuyucularını beklemektedir.