Taşnaktsutyun’un, namıdiğer Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (EDF) Meşrutiyet dönemindeki stratejilerini ve faaliyetlerini incelerken en merkezi mesele, partinin İttihat ve Terakki Cemiyeti’yle (İTC) olan ilişkileridir. EDF’nin Abdülhamid istibdadını devirme mücadelesindeki esas müttefiki İTC olduğundan, İTC ile işbirliği başlangıçta mantıklıydı. EDF önderliği nezdinde Osmanlı Ermenilerinin geleceğe yönelik tek büyük umudu olan 1876 Anayasası devrimin başarıya ulaşmasıyla yeniden yürürlüğe girmişti. EDF, imparatorluk için Ermeni nüfusun ayrımcılık ve zulümden kurtuluşunu ve makul ölçüde güvenliğini temin edebilecek başka bir uygulanabilir sistem düşünemediğinden, Meşrutiyet’in en yılmaz savunucusu oldu. Bu nedenle, bütün itibarını ve kaynaklarını Meşrutiyet’in başarısı için seferber etti. Bir hükümetin iktidarda kalıp kalamayacağı konusunda kilit aktör orduydu ve İTC subaylar arasında geniş bir çevre edinebilmiş olan taraftı. Bu yüzden, Taşnaklara göre İttihatçıların pek fazla alternatifi yoktu ve Meşrutiyet’in başarısı İTC’nin başarısından ayrı düşünülemezdi. EDF’nin İTC’yi savunması ve Adana katliamlarında yaşanan zulümden sonra bile işbirliğini sürdürmesi esasen bu sebeptendi.
Peki ne oldu da bir bakıma kader birliği etmiş olan iki parti arasındaki ilişki birkaç yıl içinde geri döndürülemez bir şekilde bozuldu? Dikran Mesrob Kaligian, Taşnaklar ve İttihatçılar’da, 1915’e giden yolda kilit rol oynayan bu sorunun yanıtını, bugüne dek ele alınmamış belgeler ve kaynaklar ışığında arıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.