İnsanın karanlık anlamlar dünyasına yirminci yüzyılda ışık tutanlardan biri de Freud olmuştur. Onun büyük başarısı, yalnızca insan ruhunun türlü devinim ve davranışlarının nedenlerini açıklamak değil, aynı zamanda yığılmış bulunan karmaşa durumundaki verileri bir düzen üzere inceleyip belli bir sisteme sokmuş olmasıdır. Freud katı bir determinist idi. Ancak bu düşünsel tutumunu zaman zaman yumuşatmasını bilmiş, her olasılığı bilimsel önyargısızlıkla incelemeye çalışmış ve yaşamının ilk döneminde vardığı kesin gibi görünen kalıpları sonradan bırakmıştır. Freud’un varmış olduğu sonuçlar, kendisinin de kabul ettiği gibi, hiçbir zaman değişmez, şaşmaz, evrensel gerçekler değildir; düşüncelerini, yeni koşullar altında her an değiştirmeğe hazırdır. Önemli olan, ortaya koymuş olduğu ve psikanaliz dediği insan ruhunu inceleme yöntemidir. Freud’un dünyasına ilgi duyanlar yalnızca psikolog ve psikiyatrlar değildir; filozoflar, ahlâkçılar, sanatçılar, toplumbilimciler, hatta siyasetçiler bile Freud’un düşünce ve yönteminin etkisi altında kalmışlar, ondan yararlanmışlar, kendilerine yeni ufukların açıldığını görmüşlerdir. Elinizdeki çalışmanın amacı yirminci yüzyılın bu büyük zihninin bazı yönlerine ışık tutmaktır. Kitapta Freud’un yaşamına ve düşüncelerinin gelişimine şöyle kuş bakışı bakıldıktan sonra yapıtlarından tanıtıcı örnekler verilmektedir. En sonuna da, Freud’u sanat açısından eleştiren ünlü eleştirmen Lionel Trilling’in "Freud ve Edebiyat" adlı denemesiyle, Freud’un en yakın arkadaşı ve meslektaşı olan, yazık ki, sonradan aralarında gittikçe büyük uçurumlar açılmış bulunan Carl Gustav Jung’un Freud’u eleştiren iki yazısı eklenmiştir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.