Türk ve Dünya Edebiyatından İçinizi Isıtacak 10 Aşk Şiiri

Türk ve Dünya Edebiyatından İçinizi Isıtacak 10 Aşk Şiiri

İçimizi ısıtan, kimi zaman bizi aşka yeniden inandıran sevdayı en incelikli haliyle anlatan aşk şiirleri yüzyıllardır aşkın evrenselliğini ve her dilde farklı anlatımlarla vücut bulan halini bizlere gösterir nitelikte. Hem Türk Edebiyatında hem de Dünya Edebiyatında sevdanın şiir halini merak ediyor veya şiir okumaya yeni yeni başlıyor olabilirsiniz, bu aşamada şiir kitapları okumak şiir dağarcığının genişlemesinde etkin rol oynar. Bununla birlikte nereden başlayacağınızı bilemiyor ve kendinize bu konuda bir rehber arıyorsanız Köln Kütüphane olarak en güzel aşk şiirlerini ve hatta kitaplarını derlediğimiz yazımız tam size göre! İşte Türk ve Dünya Edebiyatından içinizi ısıtacak on aşk şiiri:

 
  1. Cemal Süreya-Aşk

  2. Atilla İlhan-Ben Sana Mecburum

  3.  Edip Cansever-Yerçekimli Karanfil

  4. Can Yücel-Sevgi Duvarı

  5. Nazım Hikmet-Seviyorum Seni

  6. Didem Madak - Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım

  7. Özdemir Asaf - Lavinia

  8. Pablo Neruda - Duyasın Diye Beni

  9. William Shakespeare - Sone 24

  10. Edgar Allan Poe - Annabel Lee

1- Cemal Süreya - Aşk

Türk Edebiyatında, İkinci Yeniler arasında en ünlü şairlerdendir Cemal Süreya. Yalın ve duygu yüklü anlatımı şiirlerinde konuşma dilinde şiirselliği yakalamaya ve günlük hayat içerisinde aşkı ve aşk söylemini en sade şekliyle çarpıcı bir şekilde betimlemeye yöneliktir. Cemal Süreya aşk şiirleri lirik kimi zaman erotiktir, kendi içerisinde hem hüzün hem mutluluk doludur. Şiirlerinde aynı zamanda derinden o günkü siyasi atmosferin okuması da yapılabilir. Türkçe kullanımı ve betimleme yetisi öyle naiftir ki Türk Edebiyatına adını yazdırmış en önemli şairler arasındadır.

Aşk

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git

Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.

Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin

Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık

Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı

Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü

Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti

Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz

Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı

İstanbullar

Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların

dünyaların

Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek

Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken

Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti

Çünkü iki kişiydik

 

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya

Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız

Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu

İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük

Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde

Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra

Sonrası iyilik güzellik.

 

Eğer Cemal Süreya’nın aşk şiirlerinden daha fazlasını okumak istiyorsanız Cemal Süreya’nın şiirlerinin yer aldığı Sevda Sözleri adlı kitabını okuyabilirsiniz.

2- Atilla İlhan - Ben Sana Mecburum

 

Türk Edebiyatına adını altın harflerle yazdıran bir diğer şairimiz ise Atilla İlhan’dır. Aslında Atilla İlhan, Türk Edebiyatına sadece şairliği ile değil deneme yazarlığı, sanat ve kültür alandaki çalışmalarıyla da tanınmaktadır. Fakat sade ve günümüz Türkçesi ile yazdığı şiirleri öylesine beğeni toplamış ve sevilmiştir ki çoğu şiiri daha sonra şarkı olarak bestelenerek hepimizin hafızasına kazanmıştır. 1999 yılında yazdığı Ben Sana Mecburum şiiri ise adeta aşka bir yakarıştır. 

Ben Sana Mecburum

Ben sana mecburum bilemezsin 

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum 

Büyüdükçe büyüyor gözlerin 

Ben sana mecburum bilemezsin 

İçimi seninle ısıtıyorum 

 

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor 

Bu şehir o eski İstanbul mudur? 

Karanlıkta bulutlar parçalanıyor 

Sokak lambaları birden yanıyor 

Kaldırımlarda yağmur kokusu 

Ben sana mecburum sen yoksun 

 

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur 

İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur 

Tutsak ustura ağzında yaşamaktan 

Kimi zaman ellerini kırar tutkusu 

Birkaç hayat çıkarır yaşamasından 

Hangi kapıyı çalsa kimi zaman 

Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu 

 

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor 

Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor 

Durup köşe başında deliksiz dinlesem 

Sana kullanılmamış bir gök getirsem 

Haftalar ellerimde ufalanıyor 

Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem 

Ben sana mecburum sen yoksun 

 

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun 

Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor 

Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden 

Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun 

Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor 

Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin 

Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor 

 

Ne vakit bir yaşamak düşünsem 

Bu kurtlar sofrasında belki zor 

Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden 

Ne vakit bir yaşamak düşünsem 

Sus deyip adınla başlıyorum 

İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin 

Hayır başka türlü olmayacak 

Ben sana mecburum bilemezsin

 

Atilla İlhan’ın şiirlerini sevdiyseniz ve daha fazla şiirini okumak isterseniz İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanan, şairin şiirlerinin derlenmiş olduğu Ben Sana Mecburum kitabını okuyabilirsiniz.

3- Edip Cansever - Yerçekimli Karanfil

Tıpkı Cemal Süreya gibi Edip Cansever de İkinci Yeni akımındandır. Sade ve günlük Türkçe kullanımı ile dikkat çeken şiirleri çoğu zaman metaforlarla doludur ve farklı okumalara açıktır. Her konuda yazan şairin sevda şiirleri kırılgan bir anlatıma sahiptir. Sevdayı en saf ve narin haliyle anlatan şairler arasında yer alan Edip Cansever aynı zamanda oldukça üretken bir şairdir öyle ki Cemal Süreya şair dostu arkasından “Fazla şiirden öldü Edip Cansever” diye yazmıştır.  

Yerçekimli Karanfil

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde

Oysaki seninle güzel olmak var

Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi

Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda

Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.

 

Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte

Sen de bir başkasına  veriyorsun daha güzel

O başkası yok mu bir yanındakine veriyor

Derken karanfil elden ele.

 

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle

Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil

Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk

Birleşiyoruz sessizce.

 

Edip Cansever’in şiirlerini beğendiyseniz ve şiirlerinden seçmeler okumak isterseniz Gelmiş Bulundum isimli kitabı okuyabilirsiniz.

4- Can Yücel - Sevgi Duvarı

Türk Edebiyatına hem şair hem de çevirmen olarak katkılarıyla bilinen Can Yücel, özellikle toplumsal konulara yer veren ve yergi içeren şiirleriyle tanınır fakat şairin aşk şiirleri adeta bir dantel gibi işlenmiştir. Derinlikli şiirleri özenli bir Türkçeyle yazılmış yalın ve kendine has incelikli bir üsluba sahiptir. Aile değerlerine de oldukça önem veren şairin şiirleri bu açıdan da sevgi dolu olarak tanımlanabilir.

Sevgi Duvarı

Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa

Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi

Dilimizde akşamdan kalma bir küfür

Salonlar piyasalar sanat sevicileri

Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni

Yakanda bir amonyak çiçeği

Yalnızlığım benim sidikli kontesim

Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

 

Kumkapı meyhanelerine dadandık

Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi

Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar

Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi

Öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri

Çöpcülerin elleriyle okşardım seni

Yalnızlığım benim süpürge saçlım

Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

 

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak

Bol çelik bol yıldız bol insan

Bir gece Sevgi Duvarını aştık

Dustuğum yer öyle açık seçik ki

Başucumda bi sen varsın bi de evren

Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi

Yalnızlığım benim çoğul türkülerim

Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi




 

Can Yücel aşk şiirleri hakkında daha fazla okuma yapmak isterseniz, şairin şiirlerinin derlendiği Sevgi Duvarı isimli kitabı okuyabilirsiniz.

5- Nazım Hikmet - Seviyorum Seni

Kendine has üslubuyla sevdayı her zaman bambaşka anlatan Türk Edebiyatının dünya çapında da en çok tanınan şairi olan Nazım Hikmet Ran’ın şiirleri ruha ve kalbe dokunan aynı zamanda otobiyografik öğeler de barındıran şiirlerdir. Toplumsal gerçekçiliği benimsemiş şairin sevgiliye aşk şiirleri okuyanları büyüler niteliktedir.

Seviyorum Seni

Seviyorum seni

ekmeği tuza banıp yer gibi

 

Geceleyin ateşler içinde uyanarak

ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi

 

Ağır posta paketini

neyin nesi belirsiz

telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi

 

Seviyorum seni

denizi ilk defa uçakla geçer gibi

 

İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık

içimde kımıldayan birşeyler gibi

 

Seviyorum seni

Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

 

Nazım Hikmet’in şiirlerini hem okumak hem de Genco Erkal’ın sesinden dinlemek isterseniz Yapı Kredi Yayınları’nın özenle hazırladığı Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni isimli kitaba göz atabilirsiniz.

6- Didem Madak - Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım

 

Türk Edebiyatında kadın şairler de aşkı ve sevdayı en incelikli duygularla anlatmışlardır. Kadın şairlerimiz arasında çok sevilen ve Türk Edebiyatına katkıları ile bilinen erken kaybettiğimiz bir şairimiz de Didem Madak’tır. Didem Madak’ın şiirleri ise evsel metaforlarla doludur. Günlük yaşamın incelikleri, ayrıntıları şiirlerinde kırılgan ve naif bir üslupla yer bulur. Biraz sitemkardır şiirleri, bazen kızar; kimi zaman hüzünlü kimi zaman kuş gibi heyecanlı, berrak betimlemeleri adeta bir çocuğun anlatımı gibidir. Bu yüzden Didem Madak “çiçekli şiirleri” ile şiir severlerin kalbinde farklı bir yere sahiptir.

Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım

'Zenciler prensesi olacağım.

Hayat işte asıl o zaman başlayacak.'

Pippi Uzunçorap

 

Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım

Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi

Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.

Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.

Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor

Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.

Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.

Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.

Bir yağsam pahalıya malolacağım.

Ben bir bodrum kat kızıyım bayım

Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum

Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum

Fakat korkuyorum. Birazdan da

Kırküç numara ayakkabılarınızla

Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız

Bu iyi olmaz bayım!

 

'Gün akşam oldu' diyorum

Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara

Cam kırıkları yiyorlar

Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde

Rengarenk yap-boz parçacıkları

Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.

Hayır,sanırım sabahı bekleyemem

Bilmiyorum.

İnsanlar rüyalarım acilen anlatmalı.

 

Ondört yaşındaydı ruhum bayım

Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.

Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz

Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri

Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar

O ara içimde çiçeklerden oluşmuş

bir silahsız kuvvet ablukaya alındı

Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu.

Kaçmaya çalıştım. Olmadı.

Bu nedenle, çiçekli şiiler yazmayı

Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.

Neyse işte

Ben her filmi hatırlarım

Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.

'Sofı'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım.

Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar

Onu da mutlaka hatırlardım.

İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?

Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım

Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım.

 

Büyük gemiler de yok artık bayım

Büyük yelkenler de

Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım.

İşte az önce bir karabatak daldı suya

Bir süredir de kayıp

Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya

Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.

Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.

Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen

Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?

Bir gül, bir güle derdi ki görse

Yalan söylüyorum

Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.

 

Didem Madak’ın şiir dünyasına siz de dahil olmak isterseniz şairin Metis Yayınları’nca hazırlanan Ah’lar Ağacı isimli şiir kitabını okuyabilirsiniz.

7- Özdemir Asaf - Lavinia

Özdemir Asaf’ın esasen kapalı bir anlatımı vardır ve şiirlerinde bolca sözcük oyununa rastlanır. Buna rağmen şiirleri gerçekçi bir anlatımla yazılmıştır bu yüzden oldukça rahat anlaşılır. Bununla birlikte Türk Edebiyatına Lavinia isimli çok ünlü ve herkesçe bilinen en güzel aşk şiirlerinden birini miras olarak bırakmıştır. Daha sonra bestelenerek şarkı haline de getirilen Lavinia sevdayı en güzel anlatan şiirlerden biri olarak dillere pelesenk olmuştur.

Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.

Üşüyorsun ceketimi al.

Günün en güzel saatleri bunlar.

Yanımda kal.

 

Sana gitme demeyeceğim.

Gene de sen bilirsin.

Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,

İncinirsin.

 

Sana gitme demeyeceğim,

Ama gitme, Lavinia.

Adını gizleyeceğim

Sen de bilme, Lavinia.

 

Şairin farklı şiirlerini de okumak isterseniz Özdemir Asaf‘ın aşk şiirlerinin derlendiği Lavinia isimli kitabı okuyabilirsiniz.

8- Pablo Neruda - Duyasın Diye Beni

Dünya çapında uluslararası bilinirliğe sahip şair Pablo Neuda evrensel anlamda aşkı en güzel betimleyen şairlerin başında gelir. Sosyalist bir düşünce yapısıyla yetişmiş şair Lenin Barış Ödülü ve Nobel Edebiyat Ödülü’nün de sahibi olmuştur. Duygusal ve romantik bir insan olduğu bilinen Neruda aşk şiirleriyle her dilden insana aşkın evrensel dilini en sade ve samimi haliyle sunar.

Duyasın Diye Beni

Duyasın diye beni

incelir

sözlerim arasıra

kumsallarda martıların izleri gibi.

Gerdanlık, esrik çıngırak

üzümler gibi tatlı ellerin için.

Ve uzakta görürüm sözlerimi, bakarım.

Benim değil senin onlar.

Tırmanırlar eski acıma sarmaşıklar gibi.

Tırmanırlar öyle nemli duvarlara.

Bu kanlı oyunun sensin sahibi.

İşte kaçışıyorlar karanlık inimden.

Sen hepsiyle dolusun, seninle dolu hepsi.

Senden önce sardılar yerleştiğin ıssızlığı

ve benim hüznüme alıştılar sana değil.

Desinler isterim şimdi sana demek istediğimi

duyasın diye onları beni duyduğun gibi.

Bir bunaltı rüzgarı sürüklüyor sözlerimi.

Düş kasırgaları deviriyor ikide bir.

Başka sesler duyuyorsun acılı sesimde.

Eski ağızlardan ağıt, eski işkencelerden kan.

Sev beni dost. Bırakma beni. İzle beni.

İzle beni dost, şu bunaltı dalgasında.

Ama aşkının rengine bürünüyor sözlerim.

Sen sarıyorsun işte, sen dolduruyorsun hepsini.

Bir sonsuz gerdanlık yapıyorum onlardan

üzümler gibi tatlı, beyaz ellerin için.

(Çeviren: Sait Maden)

 

Pablo Neruda aşk şiirleri hakkında daha fazla okuma yapmak ve şairin birbirinden güzel farklı aşk şiirlerini de okumak isterseniz seçme şiirlerin yer aldığı Islık Yayınları tarafından yayına hazırlanan Ve Aşktan Olacak Ölümüm isimli kitaba kütüphanenizde yer açabilirsiniz.

9- William Shakespeare - Sone 24

Günümüzden 400 yıl önce yaşamış olan Shakespeare daha çok tiyatro oyunlarıyla tanınan modern İngilizcenin oluşumuna katkı sağlamış olan bir oyun yazarı ve şairdir. O dönemde aşk şiirleri sone formatında yazılırdı. Shakespeare'in soneleri ise oldukça gizemliydi çünkü “dark lady” (karanlık hanım) adı verilen gizemli bir leydiye yazılmıştı. Aşkın en gizemli halini evrensel bir dille sunan William Shakespeare sevdanın evrenselliğinin kanıtı niteliğinde. Günümüzde ise hala sonelerin kime yazıldığı ile ilgili spekülasyonlar devam etmekte. 

 

Gözlerim ressam oldu senin güzelliğine,

Kalbimin levhasına nakşetti görüntünü

Bedenim de çerçeve oldu senin resmine

Derinlikle güçlendi sanatın en üstünü.

Göreceksin, ressamın ustalığı nasılmış

Gerçek yüzünü çizmek, olur ancak bu kadar.

İşte resmin kalbimde baş köşeye asılmış

Sergimde pencereler göz nurunla ışıldar.

Gözler, başka gözlere ne iyilik etti, bak:

Benim gözlerim çizdi senin güzelliğini;

Seninkiler gönlüme pencereler açarak

Güneşi soktu – coşsun, gözlesin diye seni

Ama kurnaz gözlerin sanat yeteneği az:

Sırf gördüğünü çizer, yüreği tanıyamaz.

(Sone 24 – Çeviri: Talat Sait Halman)

 

William Shakespeare'in sonelerinden ve oyunlarından en güzel alıntıları okumak için Cevat Çapan tarafından derlenen Sözcükler Yayınları tarafından yayınlanan Sen Aydınlatırsın Geceyi kitabını başucu kitabınız yapabilirsiniz. Sadece sonelerini okumak isterseniz Dorlion Yayınevi tarafından yayınlanan Soneler ve Şiirler kitabına göz atabilirsiniz.

10- Edgar Allan Poe - Annabel Lee

Gotik hikayeleri ve şiirleriyle ünlü Amerikan yazar Edgar Allan Poe’nun üslubu özellikle gizem, karanlık ve sisle çevrili bir gece gibidir. Karamsarlığı gotik ve korku unsurlarıyla birleştiren yazar 1800’lü yılların kasvetli havasını bizlere de taşır. Anna Bell Lee şiiri ise dünya çapında aşkı en hüzünlü ve romantik anlatan şiirlerden biridir ve Edgar Allan Poe’nun romantizm anlayışının en güzel örneklerindendir.

Annabel Lee

Seneler,seneler evveldi;

Bir deniz ülkesinde

Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz

İsmi Annabel Lee;

Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten

Sevmekden başka beni.

 

O çocuk ben çocuk,memleketimiz

O deniz ülkesiydi,

Sevdalı değil karasevdalıydık

Ben ve Annabel Lee;

Göklerde uçan melekler bile

Kıskanırdı bizi.

 

Bir gün işte bu yüzden göze geldi,

O deniz ülkesinde,

Üşüdü rüzgarından bir bulutun

Güzelim Annabel Lee;

Götürdüler el üstünde

Koyup gittiler beni,

Mezarı ordadır şimdi,

O deniz ülkesinde.

 

Biz daha bahtiyardık meleklerden

Onlar kıskandı bizi,_

Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes

Ve o deniz ülkesi)

Bir gece bulutun rüzgarından

Üşüdü gitti Annabel Lee.

 

Sevdadan yana ,kim olursa olsun,

Yaşça başca ileri

Geçemezlerdi bizi;

Ne yedi kat gökdeki melekler,

Ne deniz dibi cinleri,

Hiçbiri ayıramaz beni senden

Güzelim Annabel Lee.

 

Ay gelip ışır hayalin eşirir

Güzelim Annabel Lee;

Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar

Güzelim Annabel Lee;

Orda gecelerim,uzanır beklerim

Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim

O azgın sahildeki,

Yattığın yerde seni.

(Çeviren: Melih Cevdet Anday)

 

Amerikan Edebiyatına meraklıysanız, Edgar Allan Poe’nun diğer şiirlerini de okumak ve şairin sisli dünyasında gizemli bir yolculuk yapmak isterseniz seçme şiirlerinin derlendiği Varlık Yayınları tarafından yayınlanan Şiirler-Annabel Lee isimli kitabı okuyabilirsiniz.


 
Etiketler: Türk ve Dünya Edebiyatından İçinizi Isıtacak 10 Aşk Şiiri
Ağustos 18, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR