Roman türü, aslen Batılı bir edebiyat çeşidi olsa da, Türk edebiyatında oldukça önemli bir yere sahip. İlk Türk romanı olan ve Şemseddin Sami tarafından yazılan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’ın yalnızca 150 yıl önce ortaya konduğu düşünüldüğünde Türk edebiyatı içerisinde nispeten daha geç üretilmeye başlanan roman, dünya geneli ile karşılaştırıldığında oldukça kısa bir sürede Türk yazarların yetkinliklerini kanıtladığı bir alan haline geldi. Öyle ki Türkiye ilk Nobel Ödülü’nü, her ne kadar pek çok tartışmaya sebep olsa da, edebiyat alanında aldı.
Peki 19. yüzyılda Tanzimat Fermanı ile başlayan batılılaşma ve modernleşme süreci ile Türk edebiyatındaki sarsılmaz yerini alan Türk romanlarını okumaya nereden başlamalı? Her bilinçli okurun kütüphanesinde mutlaka yer alması gereken en Türk romanları neler? Mutlaka okumanız gereken romanlar ve onların Türk edebiyatındaki önemi nedir? Ölümsüz eserleri ile yalnızca Türk edebiyatında değil Türk sinemasında da derin izler bırakan yazarlar kim? İşte Köln Kütüphane’nin hazırladığı Türk edebiyatının mutlaka okunması gereken en iyi Türk romanları listesi...
Cingöz Recai - Peyami Safa
Ünlü Türk romancısı ve yazar Peyami Safa’nın meşhur Fransız roman karakteri Arsen Lüpen’den ilham alarak yarattığı ve Server Bedi takma adıyla yayımladığı Cingöz Recai, Türk edebiyatının polisiye türünde üretilen en eski eserlerden biri. Yakışıklı ve çekici olduğu kadar yürekli ve soğukkanlı da olan Cingöz Recai karakterinin haksız kazanç elde eden zengin kişilerden çalarak yoksullara yardım ettiği bu kitap, eşsiz yazım dili ve sürükleyici anlatımı ile Türk edebiyatında unutulmaz bir yere sahip. En iyi Türk romanları arasında yer alan Cingöz Recai, senaryo türüne çok uygun bir dile sahip olması sebebiyle de üç kez beyaz perdeye uyarlandı. İlk kez 1954 yılında, ünlü Türk yönetmen Metin Erksan’ın yönettiği Beyaz Cehennem filmiyle sinema perdesine taşınan Cingöz Recai; son olarak 2017 yılında, kendine özgü tarzıyla ünlenen Onur Ünlü tarafından sinemaya aktarıldı.
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Sabahattin Ali’nin 1943 yılında yayımlanan romanı Kürk Mantolu Madonna, şimdiye kadar yazılmış en güzel Türk romanlarından bir tanesi. Toplumcu gerçekçi bakış açısını edebi eserlerine yansıtan ünlü yazar, etkisi 21. Yüzyılda da hala devam eden kitabı Kürk Mantolu Madonna’da aşk temasını kendine mahsus bir biçimde ele alıyor. Bir yandan çevirmenlik yaparken memurluk mesleğini de icra eden Raif Efendi’nin Havran’dan İstanbul’a ve oradan da Berlin’e uzanan yolculuğunu anlatan romanda, ana karakterin Berlin’de tanıştığı Maria Puder’e duyduğu sevda ile sessizliğinin bozuluşu da gözler önüne seriliyor. Bu ölümsüz eserin yazılış hikayesi de oldukça saygı uyandırıcı. Kürk Mantolu Madonna’yı askerliği sırasında çadırda yazan ve her gün gazeteye yetiştiren Sabahattin Ali, bileği sakatlanmasına rağmen yazmaya devam ederek, Türk edebiyatına bu unutulmaz eseri kazandırdı.
Mai ve Siyah - Halid Ziya Uşaklıgil
Düzyazı alanında Türk edebiyatının en büyük ustalarından biri olarak kabul edilen Halid Ziya Uşaklıgil, aynı zamanda en önemli ilk Türk romanı olarak da görülen Aşk-ı Memnu’nun ünlü yazarı. Batı etkisindeki Türk edebiyatının en değerli eserlerini ortaya koyan yazarın mutlaka okumanız gereken romanlarından bir tanesi ise, Mai ve Siyah! Bu değerli roman, Servet-i Fünun’da bölümler halinde yayımlandığı andan itibaren, yazarını Türk edebiyatının en mühim yazarlarından biri haline getirdi. Ana karakter Ahmed Cemil üzerinden dönemin bütün sosyal sorunlarını ve basında silinerek kaybolan sanatçılarını okuyuculara açıklayan Mai ve Siyah o kadar önemli ki, adeta bir edebi beyanname niteliğinde!
İnce Memed - Yaşar Kemal
İnce Memed, 2015 yılında hayatını kaybettiğinde tüm edebiyat tutkunlarını yasa boğan Yaşar Kemal’in en iyi Türk romanları listesinde ilk sıralarda yer alan eseri. Ünlü yazarın baş yapıtı olarak kabul edilen İnce Memed, aynı zamanda ilk romanı. Cumhuriyetin ilk yıllarında Çukurova bölgesindeki köylülerin ağalara karşı mücadelesini konu alan roman, otuz iki yılda tamamlandı. Yazarın kendi sözleriyle “içinde başkaldırma kurduyla doğmuş ve mecbur bir adam”ın romanı olan İnce Memed, her bilinçli okuyucunun en az bir kere okuması gereken bir başucu kitabı!
Tutunamayanlar - Oğuz Atay
Hem yazarlar hem de okurlar arasında en iyi Türk romanlarından biri olduğuna dair fikir birliğine varılan Tutunamayanlar, yazarı Oğuz Atay’ın ilk romanı olmakla birlikte çağdaş Türk edebiyatının da ilk postmodern romanı olma özelliği taşıyor. Şehir hayatında bireyin hissettiği yoğun yalnızlık duygusu, toplumdan kopma ve yabancılaşmayı, aslında adında dendiği gibi tutunamayanları anlatan bu roman; 1970’te TRT Roman Ödülü’nü kazandı ve UNESCO tarafından da 20. YY Türk edebiyatının en üstün eseri seçildi. Oğuz Atay’ın bu eşsiz romandaki anlatımı, Türk edebiyatında bir devrime yol açtı. Tutunamayanlar’ı en iyi Türk romanları arasında eşsiz bir yere konumlandıran en önemli özelliği ise, bir hikayeden çok izlenimlerden ve ruhsal çözümlemelerden oluşuyor olması.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu - Peyami Safa
Özellikle Cumhuriyet döneminin Türk edebiyatında önemli bir yeri bulunan Peyami Safa’nın otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, aynı zamanda yazarın en çok basılan ve en sevilen eseri. 15 yaşında olan ve ciddi bir hastalığı bulunan bir çocuğun gözünden, karakterin hatıra defteri olarak kaleme alınan bu roman; yazarın değil romanın ana karakterinin dilinden anlatılan ilk Türk romanı! Romanda anlatılanlar ise, Peyami Safa’nın küçükken sağ kolunda verem hastalığının oluşmasıyla hastanede geçirdiği süreyi ve o dönemdeki psikolojisini konu alıyor. Türk edebiyatında mutlaka okumanız gereken romanlardan biri olan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, aslında ilk defa Cumhuriyet gazetesinde bölümler halinde yayınlandı. 1930 yılında ilk kez kitap olarak basılan romanı yazar, yakın arkadaşı Nazım Hikmet’e ithaf etti.
Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali
1937 yılında yayımlanan Kuyucaklı Yusuf’a kadar yalnızca öykü yazan Sabahattin Ali’nin bu ilk romanı, aynı zamanda ortaöğretim öğrencileri için tavsiye edilen 100 temel eserden de bir tanesi. Türk edebiyatının en değerli yazarlarından biri olan Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf’u cezaevindeyken tanıştığı Yusuf’un hayatından esinlenerek yazdı. En güzel Türk romanlarından birisi olan bu nadide eser, Yusuf ile Muazzez isimli iki kişinin Edremit ilçesinde yaşadıkları ve aşklarını konu alıyor. Bu eseri diğer Sabahattin Ali romanları içerisinde ayrı bir yere konumlandıran bir özelliği de, yazarın toplumsal gerçekçi edebiyat çizgisinden çıkarak romantik bir anlatı tarzı benimsemesi. Kuyucaklı Yusuf, Türk edebiyatında hatırı sayılır miktarda örneği bulunan başkaldırı ve eşkıya türünün de öncüsü.
Sinekli Bakkal - Halide Edip Adıvar
Sinekli Bakkal, en saygın Türk yazarlardan biri olmasının yanı sıra Kurtuluş Savaşı’nda verdiği mücadele ile bir savaş kahramanı olarak da görülen Halide Edip Adıvar’ın en ünlü romanı. İlk önce İngiltere’nin başkenti Londra’da The Clown and His Daughter ismiyle İngilizce olarak basılan roman, aynı yıl Haber gazetesinde Türkçe olarak bölüm bölüm yayınlandı. Kitap olarak ilk basımı ise 1936 yılında gerçekleşti. Tüm dünyada milyonlarca kişinin okuduğu ve şimdiki zamanla ilişkisini asla kaybetmeyen Sinekli Bakkal, özellikle de Türkiye’de kuşaklar boyunca en çok okunan kitaplardan biri!