Doğanın işaretlerini okuyabilmek, sesini yeniden duyabilmek, unuttuklarımızı hatırlamak ve geliştirmek için 52 egzersiz.
“Doğa”yı sezgisel olarak algılama yeteneğimiz hâlâ var mı?
Yıldızlara bakarak yön bulabilir miyiz?
Yaban hayat düşmanımız mıdır?
Sincabın bir sonraki hamlesini öngörebilir miyiz?
Avcı-toplayıcı atalarımızın, yaşamlarını sürdürebilmek için doğadaki işaretleri okumaya ihtiyaçları vardı, dahası buna mecburlardı. Bizim alarm kodlarımız ise çok daha farklı işliyor. Modern kodlarımız, kadim yeteneklerimizi yitirdiğimiz anlamına mı geliyor?
Tristan Gooley, bu yeteneğin hâlâ içimizde olduğunu, sadece "altıncı his" olmadığını ve birçok deneme ile yeniden kazanılabileceğini söylüyor. Her bir bölümde kendi deneyimlerinden çıkardığı "ipuçları"nı paylaşarak bizleri pratik bir yol arkadaşlığına davet ediyor; iz sürmenin ve kaplan-güreşinin derin, zorlu dostluğuna.
Bu tür yetenekleri insanüstü algılamamızın tek nedeni, bu farkındalığı, yani doğada bizden gizlenen ayrıntılara duyduğumuz sevgiyi kaybetmiş olmamızdır.
“Vahşi doğada yolunu bulabilmek için büyüleyici bir rehber.”
The Wall Street Journal
Tristan Gooley,
“Doğanın Sherlock Holmes’ü”
BBC
“Her doğa severin kütüphanesinde en az bir Tristan Gooley kitabı bulunmalıdır.
Jim Perrin, The Great Outdoors Magazine
“Tristan, kendisini Britanya'nın önde gelen pratik coğrafya profesörü olarak kabul ettirdi.” Country Walking Magazine
(Tanıtım Büteninden)