Yaşar Kemal, edebiyat coğrafyasını genişletip zenginleştiren bir anlatıcıdır. Doğaya, insana, zamanın ruhuna dönük dile getirdiği her bir şey yenidir, özgündür. Özdemir İnce, böylesi bir anlatıcının gezindiği coğrafya, dil, kültür ve siyaset bağlamındaki dünyasına dair önemli tespitler yapıyor… O, Yaşar Kemal Türkiye’dir derken; bir anlatıcının hem bugündeki geçmişine, hem de geleceğe dönük birikimine nasıl bakmamız gerektiğini anlatıyor bize.
Yaşar Kemal Türkiye’dir, bir şairin, denemeci ve edebiyat düşünürünün bakışı yorumuyla Yaşar Kemal’e, onun anlatı ve düşünce evrenine nereden, nasıl bakmamız gerektiğine de bir çağrıdır aynı zamanda.
“Ne Yeni Roman, ne Beat Generation, ne minimalist romancılar, ne Borges, ne Calvino, ne Perec, Yaşar Kemal’in önemini azaltmıştır. Tam tersine, onların karşısında ve onların yanında İnce Memed’lerin, Akçasaz’ın Ağaları’nın, Kimsecik’lerin ve öteki romanların gerçek büyüklüğünü kavrayabiliriz. Bu büyüklük bir Tolstoy, bir Dostoyevski, bir Balzac, bir Stendhal, bir Faulkner, bir John Dos Passos büyüklüğünden hiç geri değildir vehiç çekinmeden ve kuşku duymadan söyleyebilirim, bir Gabriel Garcia Marquez, bir İsmail Kadare büyüklüğünün epeyce önündedir.”
(Tanıtım Bülteninden)