İstanbul! Ne içinde ne dışında olduğumuz,
Siluetine kayıtlı kaldığımız, "Şehr-i Yarimiz"
İçindeyken nefes aldırmayan.
Dışındayken hasretinden kavuran şehir.
İklimi uzaktan meltem, yakından kasırga.
Gören göz görmez olur onun savurduğu rüzgarda.
Duyan kulak duymaz olur.
Sonra... Araya mesafeler girince,
Ve mesafeler zamandan yana, mekandan yana koyunca engelini,
Hafızada kayıtlı kalan İstanbul çıkar gelir kelimelerin içinden.
Bu kitap bir sokak hafızası. Yaşadığımız İstanbul'dan.
Yaşarken fark etmediğimiz, geçip gittiğiiz İstanbul'dan.
Gariplerin dünyasından.
Her hikaye yazarın tanıklığından süzülüp geliyor.
Ama hiçbiri öykü değil. Kurgu yok. Kurmaca yok.
Hayat kadar yalın, hayat kadar şaşırtıcı her biri.
Çünkü orada dilenciler, yolcular, şoförler, satıcılar
Ve dahi güzel insan yüzleri var.
(Tanıtım Bülteninden)