“Oğlumun mahallede oynadığı, birlikte koştuğu çocuklara rastlıyorum bazen. (…) Berkin’i de böyle hayal etmek istiyorum, edemiyorum Büyüdüğünde yüzünün alacağı şekli gözümde canlandıramıyorum Hayalimde bile büyümüyor. Çocuk olarak kaldı o. (…) Oğlum öldürülmeseydi, bugün nasıl bir hayatımız olurdu merak ediyorum ve bunu hiç bilemeyeceğim. Geleceği kaybettim.”
Gökçer Tahincioğlu’nun derlediği Yaralı Hafıza, yakın tarihteki katliamların, cinayetlerin, kayıpların hafızadaki izini sürüyor. O hafızanın, adalet talebinin bir kaynağı olması gerektiğini gösteriyor bize.
Mehtap Ceyran, Gezi protestolarında 15 yaşında öldürülen Berkin Elvan’ın annesini ziyaretini; Pınar Öğünç, Muş’un Vartinis köyünde anne babası ve yedi kardeşi eve hapsedilerek yakılmış Aysel Öğüt’le konuşmalarını; Sevilay Çelenk, Silopi’de 6 ve 7 yaşında öldürülen iki çocuğun babasıyla mektuplaşmalarında konuştuklarını ve konuşamadıklarını; Özlem Akcan, Liceli Şiyar Kaymaz’ın sağ kurtulduğu katliamla ilgili adalet mücadelesini; Sibel Oral, 2006’da Diyarbakır’da gaz fişeğiyle vurularak yaşamını kaybeden iki çocuğun ailesiyle buluşmalarını; Mehveş Evin, Dargeçit’te “kaybedilen” yakınlarının önce haberini, sonra mezarlarını ve adaleti arayan aileleri; Hanife Kardelen Işık, 12 Eylül davasını; Pelin Buzluk, Hrant Dink’in katledilmesinin hafızadaki izini anlatıyor. Ve unutmamanın-unutturmamanın ahlâkını kuruyorlar, anlatırken.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.