Daha önce hiç olmadığımız kadar hayatlarımızı kontrol etme ve dönüştürme gücüne sahip olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Fakat yine de çoğu insan için dünya kendi kontrol güçlerinin ötesinde yer alıyor. Hayatları, patronlar ve politikacılar tarafından belirleniyor.
Bu durum, genç Alman radikal düşünürü Karl Marx’ın 1840’larda tanımlamaya başladığı ve hayatının geri kalan kısmında da sürekli aklında yer eden yabancılaşma olgusunun bir parçasıdır. Kapitalist üretim sistemini analiz ederken Marx, onun yarattığı büyük sosyal, fiziksel ve ruhsal hastalıkları da ortaya serdi.
Elinizdeki kitapçık yabancılaşma kavramının gelişim çizgisini Aydınlanmadan itibaren takip etmektedir. Kitapçık, iklim değişikliği ve ekonomik krizin hüküm sürdüğü bir dünyada kavramın hala geçerli olduğunu göstermektedir. Bu kitapçığın işaret ettiği daha da önemli bir başka konu var: Marx için kapitalist üretimin işleyişini anlamak, insanlığı despotluktan kurtarmak için hayatidir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.