Dünyada, tarih boyunca yapılan bütün savaşlarda, her zaman masum insanlar topraklarından kovulup, oradan oraya sürülüp gitmişlerdir. Çerkesler de, dünyada mülteci durumuna düşmüş milyonlarca insanla aynı acı kaderini paylaşmış, aynı acıyı yaşamış bir millet olarak tarihinin sayfalarındaki yerlerini almıştır.
Sürgün süreci içerisinde birçok insan hayatını kaybetmiş, sürüldükleri topraklarda ise hastalık, açlık ve yoksulluk gibi problemlerle karşı karşıya kalmışlardır.
Çerkes Sürgününden (1864 yılındaki) 65 yıl sonra, 1929 baharında Adigey'e bilimsel çalışma üzerine giden Gürcü tarihçi Simon Canaşia'ya, Şapsığların bölgesi Cubga'da karşılaştığı 91 yaşında Çerkes Sürgününe tanıklık eden yaşlı bir Çerkes o günleri şöyle anlatmıştır: “Deniz kenarında yedi yıl boyunca atılmış insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı. Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem.”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.