Çağımızın en önemli düşünürlerinden Jürgen Habermas, K. O. Apel ile birlikte, Kantçı ahlak teorisini iletişimsel-kuramsal araçlarla yeniden formüle etmeyi deneyerek ‘söylem etiği’ kuramını geliştirirler.
Söylem etiği, bir konuşmada tarafların geçerlilik iddiaları ortaya koydukları ve makul gerekçelerle uzlaşıma varmaya çalıştıkları, söylem merkezli etik kuramdır. Söyleme katılmakla, söylemin kuralları kabul edilmiştir. Söylem etiğinde, uzlaşı şart değilse de, evrensel bir norm olacak biçimde bir anlaşmaya varmak asıl amaçtır.
Habermas’a göre, evrensel ahlak ilkelerini pratik ve ortak bir yarar sağlamak amacıyla gerçekleştirilen ussal tartışmalar temelinde ele almak mümkündür. Ancak tartışmanın tarafsız bir biçimde sürdürülmesi ve bir ussallık temelinde ilerlemesi gerekir.
Elinizdeki eserde Habermas, söylem etiğinin Kant etiğiyle benzerliklerini ve farklılıklarını, Hegel'in bu etiğe eleştirileri çerçevesinde ortaya koymakla beraber, Bernard Williams, MacIntyre, Charles Taylor ve Rawls gibi çağdaş filozoflarla etiğin temel sorunları üzerine bir tartışmaya girişmektedir.
Bu değerli çalışmayı Erdal Cengiz’in Sunuşu ve Seyit Coşkun’un çevirisi ile okurlarımıza sunuyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.