Sosyolojiyi Düşünmek, sosyoloji ve epistemolojisi üstüne okuyup çalışanlar kadar, genel olarak kültürü anlamak isteyen herkesin ilgisini çekecek bir kitap..
Sosyolojinin sosyal tarihi yazılabilir mi? Sosyoloji yapmanın sosyal koşulları nelerdir? Bilimsel bir uğraş olarak sosyoloji, elindeki araç gereci kendi üstünde kullanabilir mi? Sosyolog kendini yüceltmeden, gereğinden fazla önemsemeden kendi hakkında düşündüğü zaman neler görebilir?
Pierre Bourdieu’nün kültür üstüne yürüttüğü sosyoloji çalışmalarının kaçınılmaz temalarından biri her zaman için sosyolojinin kendisine ayna tutmak oldu. Bu kitapta bir araya getirilen dört metinde Bourdieu sosyolojinin bir bilim olarak toplumsal “olanaklılık koşulları” hakkında düşünüyor.
Sosyolojiyi Düşünmek, sosyoloji ve epistemolojisi üstüne okuyup çalışanlar kadar, genel olarak kültürü anlamak isteyen herkesin ilgisini çekecek bir kitap.
YAZAR HAKKINDA: Pierre Bourdieu 1930’da, Fransa’nın güneybatısında küçük bir köyde doğdu. Ecole normale supérieure’de felsefe öğrenimi gördü. Doktora tezine başladığı sırada silah altına alındı. Yedek subay olmayı reddettiği için ordunun psikolojik rehberlik servisine atandı, fakat Cezayir savaşıyla ilgili yasak bir yayınla yakalanınca “cepheye”, Cezayir’e sürüldü. Zorunlu askerlikten sonra Cezayir’de kalıp Berberi halklarından Ikbayliyen üzerine bir etnoloji tezi yazdı. Çeşitli üniversitelerde görev aldı. Yeni bir araştırma merkezi kurdu. Akademik bir kitap dizisi ve dergi yayımladı. 1981’de Fransa’nın en saygın eğitim kurumu olan Collège de France’da sosyoloji kürsüsüne seçildi. 1990’larda küreselleşme ve neoliberalizmin yıkıcı etkilerine dikkat çeken çıkışlarıyla, çeşitli grevlere ve sosyal hareketlere verdiği destekle kitleler nezdinde de saygınlık kazandı; bu doğrultuda yayın yapan, genç sosyologların çalışmalarını yayımlayan bir yayınevi kurdu. 2002’de Paris’te hayatını kaybetti. Özellikle “kültür sosyolojisi” alanına yoğunlaşan Bourdieu çok üretken bir yazardı. Düşüncesinde Marksizmin, yapısalcılığın, kısmen fenomenolojinin, Wittgenstein ve Pascal’ın etkilerine rastlanır. Kitaplarında düşüncelerini titiz saha araştırmaları üstüne bina etme eğilimi dikkat çeker. Türkçede yayımlanmış başlıca eserleri: Yeniden Üretim (Heretik, 2015), Loïc Wacquant ile birlikte Düşünümsel Antropoloji İçin Cevaplar (İletişim, 2003), Devlet Üzerine (İletişim, 2015), Alain Darbel ile birlikte Sanat Sevdası (Metis, 2011), Vârisler: Öğrenciler ve Kültür (Heretik, 2014), Ayrım: Beğeni Yargısının Eleştirisi (Heretik, 2015), Dünyanın Sefaleti (Heretik, 2015) ve Akademik Aklın Eleştirisi (Metis, 2016).
(Tanıtım Bülteninden)