Hayalleri elinden alındığı hâlde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadındı Zeynep. Yıllarca pes etmeden, tek başına hayatta kalmaya çalışmışken bir anda karşısına çıkan bir yabancı her şeyi altüst etmişti. Üstelik kaderinin iplerini eline alıp hayatına hükmedebileceğine inanıyordu. Peki, Zeynep kalbinin ritmiyle oynayan bu adamın onu rüzgârda savrulan bir yaprak misali savurmasına izin verebilecek miydi?
Aşkı filmlerde izlemeye bile tahammül edemeyen, masalların mutsuz insanları avutmak için uydurulduğuna inanan ve atlattığı olaylı boşanmanın ardından evliliğe tövbe etmiş bir adamdı Sinan. Hayattan ne istediğini artık çok iyi bildiğini sanıyordu. Çok konuşan kadınlarla ilgilenmiyordu, sarışınlardan hoşlanmıyordu ve özellikle çalışanlarıyla arasındaki mesafeyi korumak sarsılmaz prensiplerinden biriydi.
Ancak bir gün aniden ofisinin, hatta hayatının merkezine yerleşen bir sarışın ezberini bozacaktı, kurallarını tek tek yıktıracaktı.
Kaderin küçük oyunlarla ve tesadüflerle bir araya getirdiği bu iki insan birbirleriyle savaşmayı mı, yoksa aynı yolda el ele yürümeyi mi seçeceklerdi? Üstelik birinin mutluluk için, diğerininse hayatını yoluna koymak için son şansıydı.
Peki, bu şansı nasıl değerlendireceklerdi?
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.