Marksizm ve sinema en azından ortak bir konuyu paylaşır: ikisi de kitlelerle ilgilenir. Doğrudur, sinema kitlelere daha düzenli olarak hitap eder, bu nedenle de sinema; sermayenin kurumsal altyapısı ve (devletin "serbest" pazar denen o hayalete inancını açıkça söylemesine rağmen) devlet desteğiyle, iletişimin menzilini artıran ve genişleten teknolojiyle ve büyük ölçüde dolaşımda olan (melodramdan müziğe, anlatıdan özel efektlere kadar) çok çeşitli öykü anlatma ve estetik stratejilerini birleştiren sinemasal biçimlerle desteklenir. Sinemanın toplumsal menzili Marksistlerin bu araca yönelik gösterdiği kuramsal ve pratik ilgiyi açıklar. Marksizm devrim, devrime teşebbüs dediğimiz her ş eyin sürekliliğindeki o büyük kırılmalarda ya da toplumsal kriz veya kültür devrimleri dediğimiz toplumsal gerginliklerin o daha az yoğunlaşmalarında kitlelere belirli aralıklarla hitap eder ve onları harekete geçirir. Sinema o anlara, toplumsal karışıklıklara önemli ölçüde uyum sağlar. Bu altüst oluşların artçı sarsıntıları sinema kuramlarında ve uygulamasında dalgalar halinde yayılmış, üretiminin ilk tarihsel koşullarının desteklemesinden uzun süre sonra yeni koşullara esin kaynağı olmuş, etkilemiş ve bu koşullarda yeniden işlenmiştir.
Mike WayneİÇİNDEKİLER
Giriş: Marksizm, Sinema ve Film İncelemeleri
Mike Wayne
1. Adorno, Benjamin, Brecht ve Sinema
Ester Leslie
2. Gramsci, Sembène ve Kültür Politikası
Marcia Landy
3. Althusserci Uğrağa Yeniden Dönmek
Deborah Philips
4. Jameson, Postmodernizm ve Paranoyanın Yorumu
Mike Wayne
5. 'Başarmak': Ateşli Geceler ve Beyaz Şeytan Filmlerini Artık ve Duygu Ekonomileri Olarak Okumak
Anna Kornbluh
6. Çok Az Bilen Eleştirmenler: Hitchcock ve Olmayan Sınıf Paradigması
Colin McArthur
7. Ekonomik ve Kurumsal Analiz: Tekelci Kapitalizm Olarak Hollywood
Douglas Gomery
8. Hollywood, Kültür Politikası Kalesi
Toby Miller
Sayfa Sayısı: 244
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: Deki Yayınevi