Senin hiç dünyan karardı mı ey dost?
Canına can katan cananın
“Gel” emrine itaatle terk-i diyar etti mi, bilmiyorum.
O gün geldi ve her fani gibi hayat arkadaşım sevenlerine veda ederek ayrıldı bu misafirhaneden.
Önce kalbimde ve ruhumda aradım onu
Sonra hatıralarımda, mazimde, istikbalimde
Hayallerimde, hülyalarımda, rüyalarımda
Zamanda aradım
Mekânda aradım
Asumanda aradım
Çiçeklerde, kuşlarda, dağlarda, yamaçlarda, çöllerde, vahalarda
Denizlerde, ummanlarda, Nil’de ve Fırat’ta
Gönlümün bahçelerinde, gülşenimde, en inanılmaz masallarda, efsanelerde
Leyla’da, Mecnun’da, Edhem’de, Kerem’de ve daha nicelerinde oydu aradığım.
Nihayet yolculuğumun sonunda kalemime ve kâğıdıma emanet ettiğim duygularımı tek tek inciler yapıp mısralara dizdim.
(Tanıtım Bülteninden)