Mustafa gözaltından bakıyordu o harikulade gözlere.Baktıkça bakışların utandığı, yüreğini köze döndüren o müthiş güzellikten alamıyordu kendini.Bir çift büyüleyen göz, gözlerinin üstüne düşmüştü.Aklındaki her şey gitmiş, şu an onun için sadece yeşil mahzun güzel gözler vardı. Utanıyor, eğiyordu kafasını, duramıyor, sonra tekrar başını kaldırıp bakıyordu.Galiba iradenin en çaresiz kaldığı zamandı sevda zamanı.Dinlemiyordu gönül iradeyi.Kalbi uçup gitmek, gözlerinin sahibi kalple bütün olmak istiyordu şimdi.Ateş belki de ilk kez yakarken acıtmıyor, dünyanın en müthiş en güzel tadını yaşatıyordu kendisine. evet diyordu pervanenin ateşe gitmesi de bu nedenle galiba.Pervaneler uçarken ateşi görürler ve ateş onları aşkla büyüler.Onlar tehlikeyi bile bile ateşe, yani aşka yürürlerdi.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.