Genç kadına Tahran’dan Avrupa’ya doğru yola çıkmadan önce bir emanet verilmiş; içinde bir mektup ve bir kol saati olabileceği söylenmiştir. Bu paket uzun zamandır Paris’te yaşayan Anahita’ya verilecektir. Genç kadın üstünde Farsça el yazısıyla “Anahita’ya” yazan, taş fıskiyeli, gül kokulu evde yıllardır saklanan zarfa dokunur, koklar ama açmaz. Zira bazı mektupların nasıl hüzün ve keder gizlediğini iyi bilecek kadar vatan hasreti çekmiştir. Anahita’yla buluşmaları ise her ikisi için de yaşamlarında bir dönüm noktası olacak, geçmişin gölgelerinden çıkan hikâyelerle yüzleşmeleri gerekecektir.
“Ben çocukluğumu, o gençliğini bağrına bastı, bize yabancı bir kentin uyumaya hazırlanan gözlerinin önünde.Yürüdük sonra ayrı yollara doğru. Birkaç adımda bir durup arkamıza bakarak, bir elin parmağı kadar olsa bile hayatta kalanlardan biri olduğumuza dua ederek, baktık birbirimize, bir sokağın bir köşesini dönene değin, baktık...”
(Tanıtım Bülteninden)
Yayın Yönetmeni:Arzu Çağlan
Kapak: Füsun Turcan Elmasoğlu
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.