Bir meyhaneye “Kalem” adını ancak bir gazeteci verebilirdi belki de. Peki ama gazeteci neden meyhane açar ki? İşsiz kalırsa açar elbet.
n
Ama öyle hayallerini süslediğinden, niyetlendiğinden değil. Kader kılığına bürünmüş biri yüzünden: Kendisi gibi parasız olan Arkadaş Kerim. Ama sonradan polise söyleyeceği gibi iç çamaşırı satan bir dükkân da açabilirdi, Kader’in kılığını kimin çaldığına bağlı olarak.
n
Oldukça dolambaçlı yollardan, borç harç, başına gelmedik kalmadan açılacaktır “mekân.” Mal sahibinin peşinde koşmalar, bono tuzakları, bürokratik engelleri aşma çabaları, takipler, sevgili buluşmalarına yarenlikler…
n
Sonra arkadaşları gelecektir Kalem’e: Ressamlar, duvarları resmetmeye; sosyalist partililer entrikaları sergilemeye; gazeteciler, hasetlik etmeye; avukatlar, şairler, yazarlar, sanatçılar, kaçakçılar; yalnızlar, başı kalabalıklar; öfkeliler, neşeliler; âşıklar, aşka susayanlar; dertliler…
n
Toplumun pek çok kesiminden insan manzaraları… Sahne meyhanedir ama memleketin de izdüşümüdür…
n
Ama bu memlekette, siyaset de muhabbet de pulsuz oynanan bir tavla oyunu gibidir.
n
Mehmed Kemal bilmediği bir oyunu anlatırken Acılı Kuşak kitabına esas olan insan manzaraları betimleme tekniğini kullanarak karakterler üretmekten çok gerçek insanları romanına dahil etmektedir.
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n