“Bir kelimeye karşılık bir kılıç darbesi çok değildir herhalde, ne dersiniz? Tabii, çok değildir. Sizin söylediğiniz o bir tek kelime, benim gibi serseri bir şövalyenin düşüncelerini sadece biraz değiştirdi. Benim bir tek kılıç vuruşum ise koca bir krallığın yüzünü değiştiriyor!”
Fransa’da ipler kopma noktasındadır. Politik oyunların, bilek kuvvetinin önüne geçtiği, kimsenin kimseye güvenmediği bu taht mücadelesinde son kozlar oynanmış, taraflar maskelerini indirip burun buruna gelmişlerdir. Bundan sonra iş kılıçlara düşecektir.
Paris Kralı Henri de Guise, Fransa tahtına dönen 3. Henri’nin açığını kollarken, Kraliçe Fausta da papa olabilmek için, V. Sixtus’u alt etmeye çalışmaktadır. Bir de bunlara geçmişten gelen hesaplaşmalar eklenir ve düşmanlar ölse bile düşmanlık bitmez.
Pardaillan ise Charles d’Angoulême ile birlikte tehlikeden tehlikeye koşmaktadır. Violetta’nın peşinde geçen günlerde, geçmişin intikamı onu taht ve papalık savaşına dek sürükler, ancak Pardaillan kimsenin tarafını seçmez. Önüne hayal edilemeyecek servetler, yüksek rütbeli makamlar, güzeller güzeli kadınlar serilse bile o hepsine gülüp geçer. Tek derdi “yeryüzünde başıboş dolaşmak, zayıflara yardım etmek, kudretli ve zalim insanlarla savaşmak, kimseye boyun eğmemek, daima kendi kafasının dikine gitmek” olan şövalye, bir tek yalnızlığına, acılarına söz geçiremez.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.