“Yunan mitlerini neden kadınları merkeze alarak yeniden anlatıyoruz ki?”
Tarihi kazananların yazdığı söylenir, anlaşılan mitoloji için de durum pek farklı değil. Kabul görmüş anlatıya bakılırsa mitolojik kahramanlar hemen her daim erkek ve daima haklılar. Dünyamızdaki tüm kötülüklerin kökeninde de söz dinlemez bir kadın bulunuyor: Pandora.
Gelgelelim iş Pandora’yla bitmiyor. Popüler mitolojik anlatıların hepsinde gölgelere itilmiş, arzulanan fakat tehlikeli ve kötü niyetli karakterlere sığdırılmaya çalışılan bir kadın imgesi mevcut. Helene, Medusa, İokaste, Medeia…
Ve Pandora kocasının sözünü dinlemeyip küpün kapağını açarak kıtlıktan savaşa, zulümden vebaya ne kadar kötülük varsa insanlığın başına bela etti. Bize anlatılan bu.
İokaste’nin Çocukları eseriyle tanınan yazar Natalie Haynes, Pandora’nın Küpü’nde bu kabuklaşmış kalıbın nasıl farklı formlara büründüğü ve bürünebileceği üzerine ayrıntılı, akıcı bir sorgulamaya girişiyor, perspektifi bu kadınlar üzerinden baştan kurmayı deniyor.
“Çünkü kadınlar da aynı adı batasıca hikâyenin içinde. Neden hikâyeyi onlardan da duymak istemeyelim?”
“Her zaman o kadar nazik olmayan bu kadınların hayatlarına keyifli bir bakış.” –Margaret Atwood
“Natalie Haynes hem zeki hem de bilgili bir rehber. Klasik mitleri modern dünyaya beceriyle uyarlıyor.” –Kate Atkinson
“Yunan mitolojisi hakkında yazılmış en eğlenceli kitap.” –Mark Haddon
(Tanıtım Bülteninden)