Eleştirel pedagojinin önde gelen ismi Paulo Freire’nin Özgürlüğün Pedagojisi adlı yapıtı, onun son çalışmalarından biri. Kitaba bir giriş metni de sunan eğitim kuramcısı Stanley Aronowitz’in sözleriyle, 1996 tarihli bu önemli eseri “Freire’nin son sözleri” olarak okumak mümkün.
Öte yandan Özgürlüğün Pedagojisi ünlü düşünürün son kitaplarından biri olsa da, iki nedenle belki de ilk okunması gereken eseri olarak öne çıkıyor.
Birincisi, Freire’nin Harvard Üniversitesi’nde vereceği ders için kaleme aldığı Özgürlüğün Pedagojisi, yazarın o güne kadar geliştirdiği temel kavramları, zamanın süzgecinden geçirerek okurlara sunan bir kitap. Freire’nin düşünerek, dinleyerek, yazarak ve uygulayarak geçirdiği yarım asırda şekillenen düşünce sisteminin en olgunlaşmış hali. Özgürlüğün Pedagojisi, bu anlamıyla bir Paulo Freire Pedagojisine Giriş niteliği taşıyor.
İkincisi, bu yapıt, Freire’nin o güne kadar inşa ettiği görüşlerini neoliberalizm koşullarında yeniden değerlendirmesine bir fırsat sunuyor. Bilindiği gibi Freire’yi dünyaya tanıtan çalışması, 1968 yılında yayımlanan, yirmiden fazla dile çevrilen ve eleştirel pedagojinin temel metinlerinden biri kabul edilen Ezilenlerin Pedagojisi olmuştur. Özgürlüğün Pedagojisi ve Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler ise neoliberalizmin en “olgun” çağında yazılmış metinler olarak bambaşka imkânlar sunuyor.
Freire, öğretmenleri, mesleklerini –demokrasi, etik, özerklik, özgürlük, otoriterlik gibi– geniş kapsamlı sorunlar ışığında ele almaya davet ediyor. Öğrettiği gibi yaşamayan ve en önemlisi öğretmen olduktan sonra artık öğrenmeye gerek kalmadığını sanan öğretmenleri uyarıyor. Neoliberalizmin insanı insanlığından uzaklaştıran etkileriyle mücadele etmenin en iyi yolunun, yine ve her zaman, bireye değer veren ve eleştirel düşünmeyi aşılayan bir eğitim sistemi olduğunu, bu sefer yeni bir binyılın eşiğindeki dünyadan bakarak anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)