İktidarların, siyasal yapılanmanın ana öğesinin beşeri sermaye olduğunu keşfetmesiyle, nüfus ve vergilendirmenin beka sorununu aşmak için temel meselelerden biri olduğunu anlaması eş zamanlıdır. Bu farkındalıkla iktidarlar, nüfusu sermayeye dönüştürmek yani vergi, angarya ya da askerlik işlerinde halktan yararlanabilmek için zaman zaman sayımlar yapmıştır.
Altı asır boyunca etnik, dini ve toplumsal açıdan farklı yapıların iktidarı olan Osmanlı da merkeziyetçi yapısının korunması adına insan ve maddi kaynak yönetimini etkin kılmak için zamanın şartlarına uygun bir takım hamleler yapmıştır. Kuruluşundan itibaren reayanın sayısını ve bunlardan alınacak vergilerin miktarını belirlemek için toprak yazımına önem vermiş; bu kapsamda yürüttüğü çalışmalar neticesinde devletin merkez bürolarında, Defterhâne’de, ayrıntılı istatistik defter koleksiyonları oluşturmuştur. Ancak süreç boyunca istatistiksel kayıtların tutulması için çabalasa da 19. yüzyıl ortalarına kadar yalnızca istatistik işiyle uğraşan herhangi bir teşkilat kuramamıştır.
19. yüzyıldan itibaren eğitim, sağlık, tarım, ticaret, sanayi gibi siyasetin, ekonominin hatta gündelik yaşamın bütün alanlarında başlatılan yenileşme sürecinin bir değişim hamlesine dönüşebilmesi için ihtiyaç duyulan mercilerden biri de istatistiktir. İstatistiğin devlet kontrolünde kurumsallaşma çabası 19. yüzyıldan günümüze uzanan bir maceranın bürokrasideki görünür yüzlerinden biridir.
Dr. Emrah Çetin, Osmanlı’da istatistik idarelerinin kuruluşunu, kurumsallaşma macerasını bütün ayrıntılarıyla ortaya koyarken bu maceranın kazandırdığı tecrübenin Cumhuriyet dönemine yansımalarını; Cumhuriyet döneminde oluşturulan istatistik idarelerinin devlet mekanizmasının kurumsallaşmasına yaptığı katkıları da gözler önüne seriyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.