On iki prens adımlıyor düşleri,
n
Her biri safahatla ilerlemekte zaman çizgisinde,
n
İsimler ve kişilikler değişime uğruyor olsa da, onlar tektiler.
n
Ve sevgiyi görev addetmişçesine kucaklamaktalar zamanı.
n
Zamanın aldatıcılığına aldırmıyorlar. Her zaman dilimini kutsal sayarcasına kucaklıyorlar hem de. Sevgi tekti. Bölünmeyi hak eden sadece sevgiydi belki.
n
Öyle ki, birimlere ayrıldığında sevda olmakta sevgi.
n
Onlar on iki kolu olan beyaz ahtapottu, Ya da on iki başı olan ejderha.
n
Ejderhaların kimisi kötü algılayış içinde.
n
Kaçınılmaz ve gerçeklik sayıldığında,
n
Varoluş mucizesi.
n
Seviyorum zamanı,
n
Kucak açıyorum zamana,
n
Biliyorum ki zaman mühürleri açıldığında fedakârlık yansıtıyor.
n
Boşu boşuna mühürlenmemişler demeyi ilke edindim.
n
Geçmiş zaman mühürlerindendi bin boğalar.
n
Verdikleri hizmet anlatmakla bitmez.
n
Yok olmuş sanılan canların varlığı efsaneleri diri tutmakta
n
(Tanıtım Bülteninden)