“Söyle bakalım yaşlı cadı, efendin şeytanla nasıl konuşabilirim?”
Kadın, orada bulunan ve çığlık çığlığa imdat dilenen kalabalıktan farklıydı. Korkmuyordu. Vlad’la bile alay edecek kadar farkındaydı, kaybedecek hiçbir şeyi olmadığının:
“Benim gibi yaşlı ve aciz bir kadıncağız bu soruyu nasıl cevaplayabilir ki lordum? Fakat…Bir cevap değil ama lordum, bir fikir verebilirim!”
Vlad başıyla devam etmesini işaret etti.
“Hristiyanlar tanrıyla konuşmak için dua ederler, kilisede mum yakarlar. Affedilmek için papazlara gidip günah çıkartırlar. Müslümanlar da namaz kılarlar ve başka ibadetler yaparlar. Siz de lordum, bugün yaptığınız gibi, şeytanın hoşuna gidecek işler yapmaya devam ederseniz, çağrınıza cevap verebilir...”
Tarihin gizemli ve heyecan dolu sayfalarında bir gezinti…
İyiyle kötünün, Hak ve bâtılın ezelî kavgası…
Hırs ve adaletin soluksuz mücadelesi…
Asırlarca dünyadaki zulmün son bulması için kıtalar ötesine hükmetmiş şanlı Osmanlı’nın, vampirleşecek kadar zâlimce bir saltanat süren Eflak Voyvodası Vlad’la giriştiği kıran kırana bir savaş…
“ONBİR KILIÇ” dört romandan oluşan serinin ilk kıtabı…
“ONBİR KILIÇ” okurlarına tadına doyulmaz bir aksiyon, mânevi değerlerle dolu tarihsel bir yolculuk, hayal dünyanızın sınırlarını zorlayacak fantastik bir anlatım sunuyor.
“ONBİR KILIÇ” roman sahasında eşi görülmemiş bir tarz ortaya koyarak, üç ayrı tür olan “tarih, aksiyon ve fantastik” kurguyu, kendi sayfalarının arasında harmanlıyor.
Tarih şuurunun yanı sıra hız kesmeyen bir mâcera, değerler eğitimiyle birlikte sürükleyici, efsânevî bir kurgu…
Bu romanı okurken, anlatılan bütün olaylar zincirini bir sinema perdesinde izler gibi seyredecek, belki de Targovişte Kalesi’ne doğru at koşturan bir akıncı da siz olacaksınız.
Hazır mısınız?...
(Tanıtım Bülteninden)