Ölüm insanoğlunun varolageldiği günden bu yana hem bilim alanlarında, hem sanatta hem de felsefede sıkça üzerinde durulan bir meseledir. Bu mesele çok farklı alanlarda üretim yapılmasını sağlamış, insanlar hem bu bilinemezi anlamak için gayret etmiş hem de ölüm üzerine düşünmek suretiyle yaşama dair reçeteler sunmaya çalışmışlardır. Bunun nedeni insanın hâkim olduğu şeyin ölüm değil yaşam olmasıdır. Dini, ahlaki ve felsefi vaazlar, insanların geçmiş, şimdi ve gelecek hakkındaki kaygılarını ölümlü olmaları dolayısıyla, yaşadıkları yaşama bağlayarak açıklamaya çalışmışlardır. Ölüm ve yaşam birbirine aittir ve yaşam başladığında insanın ölümle irtibatı da başlamış olur. Bu irtibat insanın hep ölüme dair bir anlam arayışına doğru hareket etmesiyle sonuçlanır.
Ölümün Öznesi, ölümün özneyi biçimlendirdiği iddiasını Hegel, Heidegger ve Levinas felsefelerinde karşılık bulduğu anlamlar dolayımıyla ele alıyor. Her üç filozofun birbirinden farklılık arz eden ölüm kavrayışlarına odaklanarak ölümü farklı biçimlerde kurucu bir unsur olarak görmemize olanak sağlıyor ve böylece ölümün öznesinin kendiliğine dair bir tartışmaya katkı sunmayı amaçlıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.