Elias o gece, rüyadan irkilerek uyandığında, ilk önce etrafının korkulukla çevrili oluşuna şükretti; korkuluk olmasa, pekâlâ sütundan aşağı düşebilirdi çünkü. Fakat uykuda gördükleri yüzünden kafası asla karışık değildi. Bilakis her şey çok berraktı ona göre; bu günahkâr ahalinin başına bir gelecek vardı ve elbette rüya felaket habercisiydi. Her an barbarlar gelebilir, yangın ya da deprem olabilirdi. O, asıl bu azgın kalabalığın şimdiye kadar cezalandırılmamış olmasına şaşırıyor ve Tanrı'nın sabrına hayret ediyordu. Hatta öfkelenince bir an evvel belalarını bulmaları için lanet de okuyordu. Bir tek Yedi Tepeli Babil'e kıyamıyordu.
Nekro Porta, Doğu Roma İmparatorluğu’nun görkemli günlerinin ardındaki çürümeyi ve düşüşü gözler önüne seriyor. İmparatorun hırsı, imparatoriçenin entrikaları ve ruhban sınıfının oyunları arasında halk, bir yandan önlenemez bir isyana sürüklenirken şehir, Konstantinopolis adını “İstanbul”la takas etmeye hazırlanıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.