Bu çalışma Mevlâna’nın çocuk yaşta iken babası Bahâeddin Veled ve ailesiyle birlikte Belh şehrinden Nişabur, Bağdat, Şam, Erzincan üzerinden Anadolu’ya gelişlerinin, önce Larende (Karaman) sonra Konya’ya yerleşmelerinin, o büyük göçün hikayesi ile başlamıştır.
Daha sonra Mevlâna ve Şems-i Tebrizî’nin karşılaşmaları, muhabbet içinde birbirlerinin hem mürşidi hem de müridi olmaları, bu tasavvufî derinliği anlayamayanların baskısıyla Şems’in Konya’dan ikinci kez ayrılması ya da katledilmesi süreci incelenmiştir.
Mevlâna ve Şems-i Tebrizî’nin farklı konulardaki tasavvufî görüşleri kendi eserlerinden hareketle ayrıntılı olarak verilmiş ve benzerlik ile farklılıkları karşılaştırılmıştır. Bu süreçte o döneme tanıklık etmiş olan Sultan Veled, Sipehsâlâr Feridun bin Ahmed’in eserleri ve yakın zaman kaynakları da değerlendirilmiştir.
Yaşanan olayların arka planını anlamak üzere bağlam önemsenmiş, tarihsel-toplumsal koşullar verilerek sürecin sosyolojik gerçekliğine dikkat çekilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.