” Nesrin, Marmara kasabasının şark tarafındaki zeytinlikler önünde sâhile yakın demirledi. En büyük ârzûmuz, Marmara kasabasının arkasına müsâdif sarp dağ üzerinde kayalar arasından nebeân eden altın suyundan içmek idi. Bir köylüye fıçımızı verdik. Geçen sene de bu sudan kısmetimizi almıştık. Te’mîn ederim ki şu havâli de değil, İstanbul’daki menbâ’ sularının ekserîsine altın suyu müreccihtir. Altın suyunu surahiye doldurttum, köyün asırdîde çınar ağaçları altındaki serin ve gölgeli kahvehânesinde yoğurt kâsesinden numûne olan iri fincanına doldurulmuş kahvesiyle bir sigara tellendirdim. “
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.