Seçimler ve parlamento kürsüsü devrimci hedeflere ulaşmak için kullanılabilir mi? 1905’ten 1907’ye kadar Lenin’in ilgisini canlı tutan soru kesinlikle budur. Lenin bu sorunun cevabının “evet” olduğu kanısındaydı ve haksız olmadığı kanıtlandı.
Ama başka ve daha güncel sorular da var: Lenin’in 20. yüzyıl başında Rusya’da belirlediği seçim stratejisi bugüne de ışık tutuyor mu; bu stratejik yaklaşımın Tahrir’den Gezi’ye son yıllarda başlayan toplumsal muhalefetle ilişkisi nasıl kurulabilir? Çağdaş Marksist yazında ve sosyalistler arasında, Lenin’in seçimlere ve parlamentoya dönük yazıları ve yaklaşımı konusunda neden derin bir sessizlik söz konusu? Yunanistan’daki Syriza deneyimi bize neler anlatıyor?
August H. Nimtz’in eşsiz çalışmasının ikinci cildi, hem birinci ciltte kaldığı yerden devam edip 1905’ten 1917’ye uzanıyor, Üçüncü ve Dördüncü Duma deneyimlerini, Alman sosyal demokrasisi ile yaşanan ayrımları, Birinci Dünya Savaşı koşullarını, sovyetlerin parlamentoya göre üstünlük ve farklılıklarını, Troçki ve Stalin’in Lenin’in seçim stratejisi karşısındaki konumlarını, Komintern’de yaşananları vb. anlatıyor, hem de birkaç örneğini verdiğimiz bu güncel soruların yanıtlarını arayıp tartışıyor.
“Nimtz ilgi çekici ve tartışmaları ateşleyecek bir tez atıyor ortaya: Lenin, pek çok şey arasında, seçimleri Rusya’daki devrimci stratejisinin merkezine yerleştirdi. Nimtz’in, Lenin’in düşüncelerinin Marx ve Engels’in teorik ve pratik politik katkıları üzerinde yükseldiğine işaret eden iyi belgelendirilmiş bakış açısı eksiksizdir. Bilimsel ve politik tartışma ortamına parlak bir katkı...” Paul Le Blanc
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.