Türk okurlarının Masumiyet Çağı, İki Kız Kardeş, Yaz Bitince, Akşam Çayı… romanlarıyla tanıdığı Edith Wharton’ın 1925’te kaleme aldığı ve özgün adı The Writing of Fiction-The Classic Guide to the Art of the Short Story and the Novel olan bu eserin çevirisi, Amerika’da Touchstone tarafından 1937’de yayımlanan ilk edisyonundan yapılmıştır. Edith Wharton, bu eserinde kurgu sanatının çoğunlukla ihmal edilen teorik ve teknik arkaplanını vurgulayarak, kurgu sanatının esaslarını ortaya koyar. Kitap, her biri dünya edebiyatında birer başyapıt örneği olan ve kurgu sanatını sanat haline getiren roman ve hikâyelerin eşliğinde “kurgu”nun sanat olmasını sağlayan ilkelerin arayışındadır.
Sanat eserinin arkaplanı ve oluşum süreci üzerine derinlemesine düşünmek sanata dair ilkeleri ortaya çıkarmayı sağlayan kilit noktalardan biridir. Bu noktada Wharton, kurgu sanatı teorisine önemli katkılar sunan Henry James’i ve bu sanata eserleriyle örnekler vermiş Thackeray, Trollope, Balzac, Flaubert, Stendhal, Proust, Tolstoy, Shakespeare, Goethe, Jane Austen’ı ve Robert Browning, Ben Jonson, John Milton, William Wordsworth ve Rudyard Kipling gibi şairleri ve edebiyat eleştirisi alanında birçok ismi sık sık anar. Okuru alternatif okumalara yönlendirir. Yazar, kurgu sanatının teorisini ortaya koymaya çalışırken geleneği, bahsettiği tüm eserler ve yazarlarla adeta kucaklar. Bu bakımdan yazarın ve dolayısıyla eserin entelektüel evreni oldukça geniştir. Bu denli geniş ve çıtası yüksek bir yelpaze, sunduğu okuma evreni yanında alana ilgi duyan pek çok okura, özellikle genç yazarlara rehber olacak pek çok perspektif alanı açar; içgörü ve ilham kapılarını aralar.
Wharton, sanat eserinin teması ve tekniği, verdiği mesaj, kısa öykü ve romanın karşılaştırılması, karakterlerini yaşatma ve onlara canlılık kazandırma, bir romanın uzunluğunu belirleme, kullanılacak malzemeler arasında seçim yapabilme yetisi, bir romana başlama ve son verme, romanın anlatıcısını belirleme, esere gerçeklik ve makuliyet kazandırma ve farklı türleri sınıflandırma gibi temel meseleleri de tartışmaya açar. Tüm bu meseleleri iyi bir kurgusal metne giden yolda derinlemesine düşünülmesi hatta çözüme kavuşturulması gereken meseleler olarak görür.
(Tanıtım Bülteninden)