Arkadaşını Davet Et


Kuranı Kerimde Adab-ı Muaşeret
Kuranı Kerimde Adab-ı Muaşeret
Kuranı Kerimde Adab-ı Muaşeret
Kuranı Kerimde Adab-ı Muaşeret
Kuranı Kerimde Adab-ı Muaşeret

Kuranı Kerimde Adab-ı Muaşeret (T25669)

0.0
Tedarikçi : Minber
Para Puan : 100
İndirim Oranı : %56 İndirim
KDV Dahil : $62.28
İndirimli : $27.40
KDV Dahil : $27.40
Barkod : 9786059652407
KÜ-10
Dini Kitaplar - Kuran-ı Kerim

Kuranı Kerimde Adab-ı Muaşeret



Ürün Özellikleri :


  • Yayınevi : Fecr Yayınları
  • Yazar : Prof.Dr. M.Zeki Duman
  • Kapak Kalitesi : Ciltli
  • Sayfa Kalitesi : İthal Kağıt (2.Hamur)
  • Sayfa Sayısı : 583
  • Dil : Arapça - Türkçe
  • Ebat: 16.5 X 24.5 cm
  • Ağırlık : 910 gr
  • Barkod : 9786059652407





ÖNSÖZ


Dinimiz İslam, Allah tarafından, peygamberler vasıtasıyla inananları en doğru yola, Kur’an’ın ifadesiyle, “Sırat-ı Müstakim”e iletmek, her iki dünyada da mutlu ve müreffeh bir hayat yaşatmak için konulmuş İlâhi bir kanundur. Allah’a nasıl ibâdet edileceğini, muttaki mü’minlerin Rablerine yöneliş âdâbını; aynı zamanda birbirleriyle ve eşya ile ilgili münasebetlerinde Müslümanların uyacakları ahlaki kuralları açıklar.
Kur’an-ı Kerim, Allah’ın kelâmıdır. Hz. Muhammed’e Cebrail (as) vasıtasıyla yaklaşık yirmi üç yılda, dura dura okunsun; anlaşılarak, hatta özümsenip içselleştirilerek yaşansın diye1 Arapça, lafız, nazım, mana ve beyan halinde bölüm bölüm indirilmiştir.2 Hz. Ebû Bekir döneminde bir mushaf hâlinde cem edilmiş, günümüze kadar tevatür yoluyla gelmiştir. Kur’an, namazda okunan ve okunmasıyla ibadet edilen mu’ciz bir kelâmdır.
Her şahsın başına bir polis dikmek mümkün olamadığı gibi, sadece kanunlarla bir toplumu yönetmek de imkansızdır. Sosyal hayatın, vahşet ve dehşetten uzak; aksine arzu edildiği tarzda huzur, sükun, refah ve mutluluk içerisinde devam edebilmesi için insanların eğitimi şarttır. Fertler, mutlaka seviyeli bir eğitim-öğretim sürecinden geçirilmeli, hayatlarına yön verebilecek birtakım ahlâkî prensipleri edinmeleri ve sosyal hayatta, bir nevi otokontrol sistemi denilebilecek “Emri bi’l-ma’ruf nehyi ani’l-müriker” ilkesiyle takip edilmelidirler.
Ahlâk olmadan, insanların yönetimi için kanunların kifâyetsizliği nasıl bir gerçekse, güzel ahlâkın bir nevi hayata intikâli mesabesinde olan âdâb-ı muâşeret olmadan da ahlâkın, bir nazariye olmaktan öteye geçmeyeceği de öyle bir gerçektir. Bu demektir ki, bireysel ve sosyal hayatta âdâb-ı muâşeret olmadan ahlâkın, ahlâk olmadan da kanunların fert için dünya ve ahiret saadetini temin edebileceğini söylemek pek mümkün gözükmemektedir.
Bir toplumda, âdâb ve erkâna riâyet edilmiyorsa, orada ahlâkın varlığından bahsedilemeyeceği gibi; âdâb-ı muâşeret ve ahlâka önem verilmeyen cemiyetlerde, insana, dolayısıyla hukuka saygıdan, nizam ve intizamdan bahsetmek de mümkün olmaz. Denilebilir ki, Allah katında geçerli ve mükemmel bir din olan İslam, Kur’an ve sünnet bütünlüğü içerisinde kulun Allah ile ilişkilerinden tutun da aile içi ve ai¬le dışı tüm sosyal, hukuki ve siyasi ilişkilerine varıncaya kadar; sosyal yardımlaşmadan, insanların birbirlerini sevip saymalarının şekillerine; şahsî hayatın arzetmesi lâzım gelen özelliklerinden, içtimai hayatın detay sayılabilecek yönlerine varıncaya hatta bir sahabînin deyişiyle, ‘tuvalete girip çıkmanın âdâbına varıncaya kadar’3 cemiyet hayatında gerekli olan her türlü muâşeret esaslarını ortaya koymuştur.
Fakat bugüne kadar bu mevzûda pek çok makale yazılmış, ahlak kitaplarında bölümler ayrılmış, ama doğrudan doğruya Kur’ân’a istinâden ciddî bir “Âdâb-ı Muâşeret” çalışması yapılmamıştır. Hâl-i hazırda mevcut olanlar ise, söylediğimiz gibi, ya âdâb-ı muâşeretin sadece bazı konularına hasredilmiş makaleler olarak ya da ahlâk kitaplarının oldukça kısa bir bölümünü teşkil eden yazılar hâlinde bu-lunmaktadır.
Konunun acı olarak nitelendiririlebilecek başka bir yönü de şu ki, yıllardır Batılılaşma ezikliği içerisinde olan bazı yazarlarımız, yazdıkları âdâb-ı muâşeret kitaplarında, genellikle millî ve dini karakterimize yabancı olan Batıkların âdâbını nakledip işlemişler; bu suretle, sanki bize bu konuda rehberlik edebilecek, davranış şekillerimizi belirleyecek kaide ve kurallara sahip olmadığımız, millet olarak da bunları ortaya koyabilecek kapasiteden uzak olduğumuz imajını verme yoluna gitmişlerdir.
İşte bu gerçeklere binâen, hem bu sahadaki boşluğu doldurmaya, hem de yıllardır uygulanan ve bizleri kendi öz benliğimizden uzaklaştıran hareket ve davranış şekillerini terketmeye bir vesile olur ümidiyle çalışmamıza konu olarak “Kur’an-ı Kerim’de Muâşeret Esasları” konusunu seçtik.
Çünkü Âdâb-ı Muâşeret, insana, cemiyet içerisinde saygın bir birey olarak yaşayabilmek için lâzım olan nezâket kurallarını öğreten, İnsanî ilişkilerde uyulacak ölçülü ve nazik davranışların şeklini ortaya koyan, şahsı toplum içerisinde erdemli ve hürmete lâyık kılan söz, iş ve davranış biçimlerini kapsayan önemli bir disiplindir.
Kur’an’da ahkâm ve ahlâk ile iç içe olup, aynı zamanda onların tamamlayıcısı durumunda olan muâşeret kuralları, düşünülerek söylenmiş sözleri anlamlı kılar, ölçülü hareketleri süsler, görünümü güzelleştirir, kişiye ayrı bir değer kazandırır.
Dinimizde emir ve yasaklara taallûk eden ahkâm aslî; âdâb-ı muâşeret ise bireysel ve sosyal ilişkilerin âdâbı, konuşma âdâbı, yeme-içme âdâbı, öğrenme ve öğretme âdâbı, temizlik âdâbı... hasıl-ı kelam, insan olmanın âdâbı şeklinde fer’î değerlerdir. Diğer bir deyişle âdâb olmadan hükümler ve insanlar arası ilişkiler sürdürülebilirse de bunların güzelliğinden ve mükemmelliğinden söz etmek pek mümkün olmayabilir. O takdirde yaratılışı icabı güzel olan insanın söz, iş ve davaranışları güzellikten yoksun olur... Çünkü ahkâm ve ahlâk, ancak âdâb ile kemale doğru yol alır ve amacına ulaştırır. Böylece yaratılışı icabı güzel olan insan âdâba riayetiyle daha da güzelleşir, saygın ve sevimli hale gelir... Aksi hâlde, söz, iş ve davranışlar nezâket ve nezâhetini; dolayısıyla yapıcılık ve yaklaştırıcılığını kaybeder... Bir mûsikî parçasının ruhu okşayan güzelliği notalar sayesinde gerçekleştirildiği gibi, ahkâm, ahlak ve ameller de ancak âdâb-ı muâşerete riâyetle güzelleşir, beğenilir ve takdire şayân hale getirilirBu münâsebetle ahkâmı/kuralları ve davranışları ahlâktan ve âdâbtan ayrı düşünmek doğru değildir.
İslam’da hükümler ve ahlâkî kurallar, genel anlamıyla, evrensel olup müeyyideleri kesindir. Ahlak’ın pratiğe, diğer bir ifade ile söz, iş ve davranışlara yansıyan kısmını teşkil eden Âdâb-ı muâşeret ise, temel prensiplerde İslam’dan ayrılmamak şartıyla, şekil ve görünüm itibariyle birbirinden farklı coğrafya, iklim ve toplumlarda az-çok farklılıklar arzedebilir. Müeyyidesiz de değildir elbet.
Âdâb-ı muâşeret, uyulmadığı zaman, topluma etkisi bakımından ahkâm ve ahlâkla eşdeğer sayılmaz, fakat yapılan iş, âdâbın vereceği güzellik ve zerâfetten yoksun olur. “Allah güzeldir, güzeli sever”4 prensibince yapılmış olmaz. Mesela Cenab-ı Allah buyuruyor ki: “Sadakaları açıktan vermek güzeldir, fakat (nezaketen) gizli vermek daha güzeldir...”5
Âdâb’a riayetsizliğin müeyyidesi, ahkâm ve ahlâkta olduğu gibi zecrî olmayıp o andaki davranışın ortaya koyduğu nezaketsizliğin Yüce Allah ve insanların yanında mü’mine getireceği mahcûbiyet olabileceği gibi; bazen de şahsın kabalık ve görgüsüzlükle nitelendirilmesine; bilhassa Rasûlullahla ilgili nezaketsizliklerin salih amellerin tamamen silinmesine de sebep olabilir.
Şahsın gerek Rabbi’ne karşı yönelişlerinde gerekse diğer insanlarla ilgili münâsebetlerinde, hoş görünmesini sağlayan ve hüsn-i kabûle lâyık kılan âdâbla ilgili incelememizin kaynaklarını, faydalanma sebep ve oranını da şu şekilde sıralayabilirz:
Birinci Kaynağımız: Çalışmamızın adından da anlaşılacağı üzere Ku’ân-ı Kerîm’dir. Bu münasebetle çalışmamızla ilgili âyet-i kerîmeleri tespit ederken âyetleri; ahkâm âyetleri, ahlâk âyetleri, kıssalar, meseller şeklinde bir ayırıma tâbi tutmadan Kur’ân’ı, baştan sonuna kadar, âyet âyet inceleyip, her âyetin âdâpla ilgisinin olup olmadığını araştırdık. Çünkü ister hüküm ifâde eden emir ve yasaklarla ilgili âyetler olsun, isterse nedb6 ifâde edenler olsun, pekçok âyetin lafzî manasından başka, âdâbla ilgili yönünün de olabileceği muhakkaktır. Nitekim bazı âyetler, özel bir sebeple doğrudan doğruya muâşeret esaslarını öğretirken, bazıları da ahkâmla ilgili olmasına rağmen öyle bir üslûpla vahyolunmuş ki, mânâ itiba-riyle İlâhî bir hükmü vaz ederken, özellikle seçilmiş olan nazımlarıyla da güzel bir nezâket ve edeb örneği ortaya koymaktadırlar. Bir kısım ayetler ise, geçmişteki bir hadiseden veya bir davranış biçiminden yahut birilerinin sözünden bahsederlerken ihtiva ettiği üslubu ön plana çıkarma veya ifade biçimi ile de bir muâşeret kuralını bize yansıtmaktadırlar.
Meselâ, Bakara sûresi’nin, 223. âyetinde Allah Teâlâ’nm: “Kadınlarınız sizin ekin tarlanızdır. O hâlde tarlanıza nasıl isterseniz öyle varınız.” âyet-i çelilesi, burada cinsî münâsebetle ilgili bir hükmü belirtirken, cima mahalli olarak “Hars” (tohum ekilen yer, tarla), fiil olarak da “İtyan”, yani gelmek kelimelerinin seçilmiş olması Kur’an’m edebî üslubünün tipik bir örneğidir. Hâlbuki söylenmek istenen şeyi bütün çıplaklığı ile ifade edebilecek kelimeler ve cümleler her dilde olduğu gibi Arapça’da da mevcuttur. Sözü onlarla daha açık ve net olarak söylemek mümkündür. Ama o kelimeler ve o cümleler belli bir nezahetten uzak olduğu gibi zihinleri bulandırıcı ve uyarıcı olduğu için edebe uygun düşmezdi.
Görülüyor ki, hüküm ifâde eden bir âyet, mânâ itibariyle olmasa bile lâfzı ile de âdâb-ı muâşerete işaret etmektedir. Bu münâsebetle Kur’ân’ı baştan sonuna kadar incelememiz isabetli olmuştur.İkinci Kaynağımız: Hz. Peygamber’in, konumuzla ilgili âyet-i kerîmeleri izah edip açıklayan hadisleri ve sünnet-i seniyyesidir.
Ayrıca, selâmlaşmak, evlere giriş-çıkışta izin istemek, büyükle-rin yanında davranışlara dikkat etmek... gibi bazı muâşeret esasları, âyetlerde açık olarak beyan edildiği hâlde; evlenme talebinde bulunmak, evleneceği kadına bakmak, selâmdan sonra musafaha yapmak... gibi bir takım âdâb-ı muâşeret de âyetlerde zımnen ifade edilmiş ise de onları da ancak Kur’an-ı Kerim’i çok iyi anlayabilen kimselerin işâretiyle tespit etmemiz mümkün olmuştur. Binâenaleyh araştırma ve incelememizi yaparken, kendisine vahyolunanı bizzat açıklamak/tebyinle de görevli olan Hz. Peygamber’in (sav) Sünneti, Kur’ân’dan sonra ikinci derecede istifâde ettiğimiz kaynak olmuştur. Çünkü Allah Teâlâ: “Rasûle itaat eden Allah’a itaat etmiş olur.”7 buyurmaktadır. Ayrıca “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın!”8 âyet-i çelilesi de Allah’ı sevmeyi, Allah’ın da seveni sevmesini ve günahlarını bağışla¬masını Rasûle itaat etme şartına bağlamaktadır.
Zaten Allah’ın Rasûlü’nü hayatımızda; özellikle âdâb ve erkan konusunda örnek edinmemiz de bize Cenab-ı Allah’ın mühim bir tavsiyesidir:
“(Ey Müslümanları) Sizin için; bilhassa Allah’a ve ahiret gününe kavuşacağını umarak Allah’ı çok zikreden kimseler için Allah’ın elçisinde alınması gereken güzel bir örnek vardır. ”9
Biz biliyor ve inanıyoruz ki, Kur’an’m tamamı hikmettir. Sünnet ise kavlî, fiilî ve takrirîsi ile birlikte- vahyin kontrolünde gerçekleşmiş hikmettir. Bir nevi, hikmete uygun davranmak, anlamına da gelen âdâb-ı muâşeret “Sünnete riayet” olmadan olamazdı.
Üçüncü Kaynağımız ise, Asr-ı Saadet’te yaşamış, Rasûlullah’ın eğitim ve öretim sürecinden geçmiş, onun ilminden, örnek ahlakın-dan ve âdâbından feyz almış olan Sahabe-i Kirâm’dır. Özellikle Muhacir ve Ensar’dan önde gelen sahabeler hiç tereddüt etmeden kendilerine uyacağımız mümtaz şahsiyetlerdir. Çünkü onlardan her biri bir yıldız gibidir, hangisine uyulsa doğru yola iletir elbet.
Dördüncü Kaynağımız: “Muhacir ve Ensar’darı sonra gelenler, ‘Rabb’imiz, bizi ve bizden önce iman eden kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde iman edenlere karşı en küçük bir kin bırakma! Rabb’imiz, şüphe yok ki Sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin!’ diye dua eden....”10 ve naklettikleri rivayetleri zikrederken, kimden nakledili- yorsa, onun o andaki hareketini dahi itinâ ile uygulayacak kadar naklettiğindeki ayniliğe riâyet eden selef-i sâlihîndir. Onların âdâbla ilgili âyetlere dâir nakil ve görüşlerini almakta da tereddüt etmedik. Çünkü Kur’ân ve hadisler bizlere, onların ilimdeki aşk ve titizlikleri sayesinde gelebilmiştir. Onlar, bizlerle Asr-ı Nebi arasında kurulmuş sağlam köprülerdir. Bu münâsebetle meşhur rivâyet ve dirâyet tef¬sirleri ile özellikle Kütüb-i Sitte, bu konuda bize ışık tutan kaynaklarımızdan dır.
Konuyu işlerken tâkip ettiğimiz metoda gelince. Çalışmamızda yer verdiğimiz ayetlerin, mutlaka âdâbla ilgili olmasına dikkat ettik. Tefsire gelince; âdâbla ilgili âyetlerin izahına geçmeden önce, hemen her bölüm ve ana başlıktan önce, konu ile ilgili bir girişle mevzûun önemini, İslam’dan evvel tatbik şekli ve varsa mahzurlarını ihtivâ eden hususları ortaya koyduk. Sonra da İslam Dini’nin o konuya bakış açısını belirterek getirmiş olduğu güzelliği ve âdâbı açıklamaya çalıştık.
Asıl kaynak, doğruluğundan ve öğrettiklerinin güzelliğinden aslâ şüphe etmediğimiz Kur’ân olduğu için, tespit edilen âdâbın değerini ispat etmek maksadıyla, zamanımızda birçoklarının âdet hâline getirdikleri şekilde, sık sık batıkların görüşleri veya Kitab-ı Mukaddes ile desteklemek yoluna gitmedik. Doğrudan doğruya âyet-i kerîmenin öğretmiş olduğu âdâb ile bizzat Allah’ın Rasûlü, Ashab ve İslam âlimlerinin, âyetin İlmî veya nazarî işâri mânâsına göre keşfettikleri mânâya istinâden muâşeret esaslarını izaha çalıştık.
Âyet-i kerîmenin işâret etmediği, fakat sünnette önemle üzerinde durulan bazı konular da vardır ki, ictimâî hayatın ortaya koyduğu lüzûm üzerine, bazen bahse girmeden önce giriş olarak, bazen de ko¬nu içerisinde ve dipnotlar yoluyla onlara da işaret etmeden geçemedik. Ancak âyetlerin gerek zâhiri, gerekse işarî mânâlarıyla yakmdan- uzaktan alâkası olmayan hususlara müstakillen yer vermedik.
Anahatlarıyla özelliklerinden kısaca bahsettiğimiz bu çalışma, beş bölümden oluşmakta ve her bölüm kendi arasında birtakım ana ve tâli başlıklara ayrılmaktadır.


İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR - 19
ÖN SÖZ —- - - 21
I. BÖLÜM
KAVRAMSAL TAHLİL
I.ÂDÂB-I MUÂŞERET - 31
A.EDEB - -31
1.Lügat Yönünden Tarifi - —31
2.Istılah Yönünden Tarifi - - — 33
3.İlimler Yönünden Tarifi 35
B.MUÂŞERET - — 36
1.Lügat Yönünden Tarifi - - 36
2.Istılah Yönünden Tarifi - - 37
II.SOSYAL HAYATIN GEREKLİLİĞİ - - 38
A.SOSYAL HAYAT FITRAT(YARATILIŞ)IN BİR GEREĞİDİR 39
B.SOSYAL HAYAT DİNÎ YAŞAYIŞIN BİR GEREĞİDİR - 41
III.ÂDÂB-I MUÂŞERETİN MAHİYETİ, AMACI VE ÖNEMİ - 42
A.ÂDÂB-I MUÂŞERETİN MAHİYETİ — - —- 42
B.ÂDÂB-I MUÂŞERETİN AMACI - 44
C.ÂDÂB-I MUÂŞERETİN ÖNEMİ- - - 45
1.Edebin Birey Açısından Önemi 46
2.Edebin Toplum Açısından Önemi — - - - — 50
3.Edebin İbadetler Açısından Önemi — - — - 52
D.ÂDÂB-I MUÂŞERET’İN KAYNAĞI - - - 55
E.İSLAM’DA ÂDÂB-I MUÂŞERET’İN KAYNAĞI 57
II.BÖLÜM
ÖZEL/İKİLİ İLİŞKİLERDE ÂDÂB-I MUÂŞERET
ÖZEL İLİŞKİLERDE ÂDÂB-I MUÂŞERET - 63
A. KUL-ALLAH İLİŞKİŞİNDE ÂDÂB - 65
1.Kulluk Bilincini Muhafaza Etmek — - 66
2.Söz, İş ve Davranışlarda Aşırılıklardan kaçınmak 73
3.Ar ve hayâ Duygusuna Sahip Olma — - 74
4.“Haşyetullah” Sahibi Olma — - — 78
5.Korku İle Ümit Arasında Bulunma- - 79
6.Dua Ederken İsteme Âdâbını Gözetme- 81
7.Hayrı ve Tüm İyilikleri Allah’ın Lütfü Bilme - 86
8.Şerri O’na İsnat Etmeme 89
B.PEYGAMBERLER ve Hz. MUHAMMED - 95
1.İnsan ve Peygamber — - 96
2.Peygamberler 98
3.Peygamberlerin Ahlakı - 99
4.Hz. Muhammed (sav)— - 100
C.Hz. PEYGAMBER İLE İLİŞKİLERDE ÂDÂB 106
1.Allah’ın ve Elçisinin Önüne Geçilmez - 108
2.Yanında Yüksek Sesle Konuşulmaz - 111
3.Adıyla, Lakabıyla, Künyesiyle Hitap Edilmez 113
4.İstirahat Anında Rahatsız Edilmez — 116
5.Meclisi İzinsiz Terk Edilmez! 124
6.Çağrısı Herhangi Birinin Çağrısına Benzetilemez! 127
7.Buyruklarına İtiraz Edilmez - - 129
8.Meclisinden Kaçılmaz 130
9.Argo Tabirlerle Hitap Edilmez - 130
10.Evine İzinsiz Girilmez 132
11.Hanımarıyla Evlenilmez - 135
12.Nefse Tercih Edilmeli, Hatta Daha Çok Sevilmeli - 136
13.Vefatından Sonra Rasûlullah’a Saygı ve Sevgi - 140
D.“ZEVCÂT-I TAHİRÂT”IN Hz. PEYGAMBER’LE İLİŞKİLERİNDE ÂDÂBI -146
1.Peygamber’in Hanımları Şanslı, Fakat Ayrıcalıklı Değildiler 147
2.Onlar da Kadın İdiler - 148
3.Hz. Peygamber Son Derece Nazik Bir İnsandı 150
4.Yüce Rabbi Hanımlarına Karşı da Rasûlünü Savunuyordu 151
E.MÜMİNLERİN HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI İLE İLİŞKİLERİNDE ÂDÂBI - 154
1.Hicap (Örtünme) Âyeti Gelmeden Önceki Durum - - 156
2.Hicap Âyeti - 158
3.Hicap Âyetinin Getirdiği Muâşeret Esasları 159
a.Cilbab Emri 161
b.Konuşma Âdabı ve Üslubuna Riâyet 161
c.Teberrüç’ten Sakınma — - 164
F.KARI-KOCA İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB - 166
1.Ailenin Teşekkülü - — 169
a.Cahiliye Döneminde Evlenme — 170
b.İslam’da Evlenme - - 173
bı.Evlenecek Adaylar Birbirini Görmeli 173
b2.Evlenecek Adaylar Birbirini İstemeli - - — 175
b3.Hıtbe (Dünür Olma) ve Âdabı 177
c.Adayların Birbirinde Arayacağı Vasıflar 181
cı. Kadının Erkekte Arayacağı Vasıflar 181
C2. Erkeğin Kadında Arayacağı Nitelikler 182
d.Mihir - Başlık - Hediye 184
e.Nişanlanma 186
f.Düğün 189
g.Velîme 190
h.Eğlenme 191
ı. İlân ve Def - 192
i.Evlileri Tebrik Etme — —193
j.Aile Çatısı Altında Karı ile Kocanın Konumları 194
k.Aile Reisi Kocadır 196
2.Kadının Uyması Gerekli Muâşeret Esasları 202
a.Yöneticiye/Kocaya İtaat - 202
b.Aile Mahremiyetlerini Muhafaza 206
c.Aile Sırlarını Koruma 206
3.Kocanın Uyması Gerekli Muâşeret Esasları 207
a.Ailenin Geçimini Temin 208
b.Sevgi, Saygı, Hüsn-i Muâşeret 211
c.Hoşgörü - 216
d.Hanımıyla Alay Etmemek 217
e.Ayıpları Araştırmamak - - 218
f. İtaatsizlik/Nüşuz Halinde Tavsiyeler 220
f1.“Nüşuz" Kadından İse 220
f2.İtaatsizlik/Nüşuz Kocadan İse 230
f3. Birden Fazla Evlilik Halinde 234
4.Cinsel İlişkide Âdâb- 238
a.Cinsel Arzunun Tatmini — —238
b.Mübaşeretin Keyfiyeti 241
c.Cinsel Tatminde Hanımları Önceleme (Takdim) 243
5.Hayız Halinde Âdâb-ı Muâşeret 244
6.Yahudi Erkeklerinin Kadınlarına Zulmü 246
7.Kur’an-ı Kerim Açısından Kadın Kocasını Aldatan/Dessas Değildir! 248
G.KAYINBABALAR, KAYINVALİDELER VE ONLARIN AKRABALARI İLE ÂDÂB 252
1.İslam’da Akrabalık - 253
a.Nesep/Soy Yoluyla Akrabalık -253
b.Sıhriyet/Evlenme Yoluyla Akrabalık 253
c.Süt Emme Yoluyla Akrabalık 253
2.Evlilik Bağının Getirdiği Yükümlülükler 254
a.Damatların Âdabı— - 254
a 1. Kayınbabalar ve Kayınvalidelerle Âdâb 254
a2. Huysuz Kayınvalidelerle Âdâb — 258
33. Kayınbiraderler ve Baldızlarla Âdâb - 259
b.Kayınbabalar ve Kayınvalidelerin Damatlar ve Gelinleri İle Âdâbı— 260
bı. Kayınbabalar ve Kayınvalideler Gençlerin İşlerine Fazla Müdahil Olmamalı 263
b2. Baba ve Kayınbaba Hz. Peygamber’den Üç Örnek Davranış 264
H.EBEVEYN-EVLÂT İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB — 267
1.Anne ve Babanın Uyması Gerekli Âdâb 267
a.Çocuklar Arasında Adalet 269
b.Acıma Duygusunu İhmal Etmemek 272
c.Kız-Erkek Ayrımı Yapmamak— 274
d.Çocukların Terbiyesini Güzel Yapmak - 277
e.Karı-Koca Hallerini Gizlemek 285
2.Çocukların Uymaları Gerekli Âdâb - 287
a.Anne-Babaya İyilik ve İhsan - 288
b.Anne ve Babaya İtaat 290
c.Gayr-ı Müslim Anne ve Babalara İlgi 293
d.Anne-Babaya İyilik ve İhsanın Şekli - 295
dı. Onlara “Öf!" Bile Demememeli - 297
d2. Kızdırmamak, Azarlamamak - 298
d3. Hoşnut Olacakları Söz Söylemeli - 298
d4. Üzerlerine Merhamet Kanatları Gerilmek - 299
ds. Onlar İçin Duâ Etmeli 301
İ.KADIN-ERKEK İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB - 302
1.Kadın-Erkek İlişkilerinde Esas Olan Ayetler ve İlgili Kavramlar 302
a.Anahtar Kelime ve Deyimler 304
aı. “Avret" 304
a2. Ğaddu’l-Besar - 305
33. “Fürûc” 305
a4.Ferclerin Muhafazası - - 306
a5.“Ziynet” 306
2.Yetişkin İnsanlarda “Avret” Sayılan Hal ve Durumları — - 307
a.Erkeğin Erkekle Âdâbı 308
b.Kadının Kadınla Âdâbı — 308
c.Erkeğin Yabancı Kadınla Âdâbı - 309
cı. Hicap Emri - - 311
c2. Halvet Halinin Yasak Olması - - 313
3.Kadına Bakmayı ve Dokunmayı Mübah Kılan Hâller — 316
d.Kadının Yabancı Erkekle Âdabı 317
dı. Konuşurken - 319
d2. Süslenirken- — 319
23. Ahretlik, Bacı-Kardeşlik, Kirvelikle Sonradan İhdas Edilen Yakınlık-la^!) - - 321
d4. İhtiyar Kadınların Özel Durumları - - 323
e.Birbirlerine Mahrem Olanların Âdabı - 324
İ. ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB - 33i
1.Öğretmenin Uyması Gerekli Âdâb 335
a.Öğretmen İlmiyle Âmil Olmalı 335
b.Öğrencisini Evladı/Kardeşi Bilmeli - 338
c.Öğrencilerine Toplumun Emaneti Gözüyle Bakmalı - 339
d.Anlatırken Öğrencilerin Seviyesine İnmeli 339
e.Öfkesine Hâkim Olup Öğrencilerine Rıfkla Muamele Etmeli — 341
f. Bilmediği Konularda “Bilmiyorum” Diyebilmeli 344
g.Öğrencilerini Minnet Altına Sokmamalı 346
h.Öğrencilerine Sevecen Yaklaşmalı — - 348
2.Öğrencinin Uyması Gerekli Âdâb - - - - 349
a.Öğretmenini Can Kulağıyla Dinlemeli — —349
b.Hocasına Karşı Oldukça Mütevâzi Olmak - - 350
c.Soru Sorma Hakkını İstismar Etmemek — — 355
d.Derse Geç Kalmamalı - 357
e.Dersten Çıkmamalı - 358
J.KOMŞULUK İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB - - 360
1.Müslüman Komşular - — 361
a.Yakın Komşu - - - 361
b.Uzak Komşu - 361
2.Gayr-ı Müslim Komşular - 362
3.Öncelik Hakkı Olan Komşu - 363
4.Komşuya İyiliğin Şekli — - - 364
5.Komşuluğun İcapları 366
K.GAYR-İ MÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE ÂDÂB - 369
1.Savaş Hâlinde Uyulması Gerekli Âdâb 370
2.Sulh/Barış Hâlinde Uyulması Gerekli Âdâb -372
a.Herkes Dininde Serbesttir — 375
b.Ehl-i Kitaba Has Özel Durum - 377
bı. Ehl-i Kitab’ın Zalimleri - 378
b2. Ehl-i Kitabın Salihleri 379
3.Gayr-i Müslimlerle Dostluk -384
L.YETİM VE KİMSESİZLERLE İLİŞKİLERDE ÂDÂB 389
1.Yetime Sahip Çıkılmalı 394
2.Yetime İyilik Edilmeli 394
3.İyilikten Dolayı Kimseden Teşekkür Beklenmemeli 395
4.Yetim Kızlar Meselesi - 396
5.Allah’ın Uyarısına Kulak Vermeli 397
M.FAKİRLERLE İLİŞKİDE ÂDÂB - — 400
1.İnfakta Ölçü 404
2.İnfakta Öncelik 407
3.Vermenin Âdâbı - - - 409
4.Alan Pişman Edilmemeli - 412
5.Yok Demenin de Bir Âdâbı Olmalı — 414
6.İffetli Fakir İfşa Edilmemeli 415
a.Alenen Yapılan İyiliklerde Riya ve Şöhret Hissi Aranabilir 416
b.Gizlilik, Alan Açısından Büyük Önem Arzetmektedir 416
7.Dilenciliğe Pirim Verilmemeli 417
N.ÂMİR-MEMUR İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB 420
1.Âmirlerin Uymaları Gerekli Âdâb 423
a.Yönetimde Keyfilik Olmamalı 423
b.Memurların Hatası Aranmamalı- 425
c.Bağışlayıcı Olmalı 426
d.Mütevazı Olmalı - 427
e.Memurlarla İstişare Edilmeli 429
f. Memurların Arası Islah Edilmeli - 431
g. Memurlardan Hediye Kabul Edilmemeli 432
2.Memurların Uymaları Gerekli Âdâb 435
a.İzin Âdâbı - - - 436
b.Giriş-Çıkışlara Dikkat Edilmeli 438
c.Yağcılık Yapılmamalı 438
d.Yapamayacağı Görev Talep Edilmemeli 440
e.Her Zaman ve Her Yerde Saygı Gösterilmeli 441
III. BÖLÜM
YAKLAŞTIRICI NİTELİKTE GENEL İLİŞKİLER
A.İSTİ’ZAN/İSLAM’DA İZİN İSTİME VE ÂDÂBI 445
1.Medeni Hayatın Kuralları Vardır 445
2.Müslüman Gayr-ı Medeni Olamaz 445
3.Hiçbir Meskene İzinsiz ve Selamsız Girilmez - 446
4.Kapıyı Çalma ve İzin İsteme Âdâbı 447
B.HANE HALKI ARASINDA ÂDÂBI-I MUÂŞERET - -455
1.Ev Planı İslam’a Göre Olmalı -455
2.Aile İçi Âdâba Riayet Edilmeli- - 456
C.SELAMLAŞMA VE ÂDÂBI 459
1.Selam 460
2.Tahiyye 462
3.Selâmın Şekli — 463
4.Selama En Güzeli ile Karşılık Verilmeli- 464
5.Selamlamada Belli bir Sıra Takip Edilmeli - - 467
6.Herkese ve Her Yerde Selam Verilmez 470
7.Selâmdan Sonra “Merhaba!” - - 471
8.Musafaha/Tokalaşma -473
9.El ve Etek Öpme - - - 475
D.MİSAFİR KARŞILAMA VE MİSAFİRLİK ÂDÂBI 478
1.Ev Sahibinin Âdâbı -479
a.Misafir Güzel Bir Kıyafetle Karşılanmalı 480
b.Misafire Güler Yüz Gösterilmeli 482
c.Misafirler Bir Müddet Yalnız Bırakılmalı 483
d.İkram İçin Telaşlanmaya Lüzum Yok— - 483
e.Yemeği Takdim Şekli 485
f.Yemekte Misafirlerle İlgilenilmeli — 486
g.Misafirlere Hizmet — 487
h.Misafir Güler Yüzle Uğurlanmak - 488
2.Misafirlerin Âdâbı 489
a.Geleceğini ve Zamanını Önceden Bildirmek/Randevu 489
b.Güzel Giyinmek 490
c.İzinsiz ve Selamsız Eve Girmemek 491
d.Ziyaret Saatine Dikkat! 491
e.Sunulan İkramı Beğenmemek Olmaz! 492
f. EvdeSağa-Sola Bakmamalı 493
E.ZİYAFET VE ÂDÂBI —495
1.Ziyafette Davet - 496
2.Yemeklerin Tertibi -499
3.Ziyafette Davetlinin Durumu 502
IV.BÖLÜM
ŞAHSA ÖZGÜ HÂL VE DAVRANIŞLAR
A.TEMİZLİK/TAHARET, NEZAFET, NEZAHET -507
1. Bâtının Temizliği/Kalp, Ruh ve Nefsin Temizliği/Mânevî Temizlik. 507
a.Hadesterı Temizlik ve Âdabı—- — - — 511
b.Gusill ve Âdabı — — 5H
c.Guslün Şekli - - - - — 513
2.Zâhirin Temizliği/Maddi Temizlik 514
3.Necasetten Temizlik ve Âdâbı 514
4.Bedeni Çeşitli İfrazattan Temizlemek 517
a.Hıtan/Sünnet Olma - -519
b.Sünnet Olmanın Önemi - - - 520
c.İstihdad/Kasıkların Tıraşı - 521
B.GİYİM KUŞAM VE ÂDÂBI - - -523
1.Giyinmek Fıtri, Zaruri Bir İhtiyaçtır - -523
2.Güzel Giyinmek 526
3.Müslümanların Müşterek Bir Kıyafeti Olabilir mi? — 529
4.Görünüm Önemlidir 530
C.BAŞKALARINA KARŞI SAYGILI OLMAK 532
1.Her İnsana Saygı- —532
2.Büyüklere Saygı -537
3.Meclislere Saygı - 538
a.Meclisin Hakkı: Selam - 538
b.Gelene ilgi - 539
c.Gelen İçin Ayağa Kalkmak — 542
d.Meclisten Ayrılırken İzin İstemek - — 543
e.İzin İstemenin Âdâbı - 544
f. Meclisin Kefareti - - 545
4-Konuşma Âdâbı 547
5-Kötülüklere Misliyle de Olsa Mukabele Etmemek — - 551
6.Fısıldaşmak 555
7.Tecessüs 559
SONUÇ 563
BİBLİYOGRAFYA -572
DİZİN 579
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR