Toplum, benzerlikler ve farklılıklar üzerine inşa edilmiş bir insan birlikteliğidir. Bu birlikteliği oluşturan bireyler, sahip olduğu temel özellikler bağlamında kültürel bir yapı oluştururlar. Kültürel yapılarda, bizi biz yapan değerlerden hareketle, insan ile ilgili, insanı ilgilendiren her konuda bir etkileşim söz konusudur. Dolayısıyla kültür, insanların bir arada yaşamasına yardımcı olan bir sistemdir. Bu nedenle her toplum, kendisine bir kültür sistemi inşa etmektedir.
n
Kültür, sosyal gerçekliği açıklama gayretindeki birçok sosyal bilim ile yakın ilişki içerisindedir. Kültürün görece en fazla etkileşim kurduğu sosyal bilim alanı ise sosyolojidir. Öyle ki, toplumsal olan hemen her gerçekliği inceleyen sosyoloji, toplumun kültürünü de açıklamak zorundadır. Kültür ve sosyoloji arasındaki bu ilişkiyi ortaya koymak/açıklamak, genellikle kolay olmayan bir iştir. Hatta kültür kavramının sosyolojik açıdan tanımını yapmak bile zordur.
n
Kültürün anlaşılması/açıklanması noktasında söz konusu tanımlama probleminin en bildik nedeni, kültür ve sosyoloji ilişkilerinin çok yönlülüğüdür. Çünkü sosyoloji, toplumu, toplumu oluşturan insanları ve bu insanların ürettikleri gelişmeleri incelerken, kültür kavramına çok geniş bir zeminden yaklaşmaktadır. Bu gerçeklikten hareketle kültür ve sosyoloji etkileşimleri, çok çeşitli konular ekseninde tartışılmaktadır.
n
Sekiz bölümden oluşan bu kitap, kültür ve sosyoloji ilişkisi çerçevesinde, bazı temel konulara açıklık getirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Kitabın ilk bölümünde, kültürü anlayabilmek ve anlatabilmek açısından kültürün anlamı, içeriği ve genel özellikleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, kültür kavramının felsefi açıdan temelleri değerlendirilmiş ve kültür-felsefe ilişkileri incelenmiştir. Üçüncü bölümde, kültür ve toplum birlikteliği ele alınmıştır. Bu bölümde, kültür-toplum ilişkisi bağlamında kültürün özellikle işlevlerine değinilmiştir. Dördüncü bölümde, günümüz toplumlarında bir yaşam biçimi haline gelerek yeni bir kültür anlayışının ortaya çıkışına neden olan tüketim olgusu ve kültürü gerçekliği analiz edilmiştir. Beşinci bölümde, kültür ve toplumsal cinsiyet arasındaki bağlar irdelenmiştir. Buna göre, hemen her kültür içerisinde kadınlar ve erkekler arasındaki temel farklılıkların yarattığı kültürel tablolar gözden geçirilmiştir. Altıncı bölümde, göç ve kültür başlığına yer verilmiştir. Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı ve ortaya çıkardığı çok-kültürlülük anlayışı içerisinde göç kavramının sahip olduğu anlam ve önem etrafında göç ve kültür bağlantıları tahlil edilmiştir. Yedinci bölüm, kültürel bir coğrafya içerisinde yaşayan insanların iletişimini sağlayan dil konusuna ayrılmıştır. Dil ve kültür ilişkisinin ele alındığı bu bölümde, tıpkı kültür gibi yaşayan bir varlık olarak dilin, kültürdeki öneminden bahsedilmiştir. Kitabın son bölümünde ise suç ve kültür ilişkisine yer verilmiştir. Bu bölümde suç ve sapma kavramlarından hareketle kültürün insan davranışları üzerindeki etkileri ile kültür ve suç arasındaki karşılıklı ilişkiler anlatılmıştır.
n
n
(Tanıtım Bülteninden)
n