KÜÇÜK İSKENDER

 

YAŞAMI VE İSKENDER

 

“Ben bir imge çapkınıyım. ‘Lanetlenmiş bir şair ne yazabilir’ varsayımından yola çıkarsak, olsa olsa elde edebileceğimiz sonucun çömeziyim. Duyarlığım konusunda hırçın, yaratıcılık sürecinde çevreye kayıtsız olmamı şiire ve yaşamın paramparçalığına duyduğum saygıda aramalı. Şiir bir yabancılaştırma pratiği yaptırıyor, doğayı asiste ediyor. Yorucu, naif, cömert, ötede, farklı bir şiir rotası benimkisi. Hüzne, ölüme, ironiye seyrediyorum. Şiirim bana tecavüz ediyor nasılsa. Sorarım, böyle bir adamı sokaklara salmak tehlikeli değil mi?”  cümleleriyle kendini tanımlayan ‘Küçük İskender’ mahlaslı Derman İskerder Över 1964 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir.  

 

Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra Cerahpaşa Tıp Fakültesi’ni eğitim gördüğü son sınıfta bırakarak İstanbul Üniversitesi’nde sosyoloji okumaya karar vermiştir. Fakat bu bölümü de bitirmeden yarıda bırakmıştır. Şiiri kendine uğraş edinen İskender, edebiyat ve sinemaya yönelmiştir.

 

1980 yılında Milliyet Genç Sanat Dergisi’nde ilk şiiri İskender Över adıyla yayımlanmıştır. 1985 yılında profesyonel olarak  Adam Sanat Dergisi’nde şiir yazmaya başlayan Derman İskender Över, ‘Marjinal Şair’ olarak tanınmaya başlamıştır. Edebi yaşamı boyunca pek çok şiirler, özgür metinler, günlük, üç roman, iki özel derleme, inceleme ve bir antoloji olmak üzere pek çok dalda kitap yayımlamıştır.

 

EDEBİ KİŞİLİĞİ İLE İSKENDER

 

Kanada’da çıkan Descant adlı edebiyat dergisinin Türkiye özel sayısında yer alan şair ve yazar Küçük İskender,  ABD’de ise Murat Nemet Nejat’ın ‘eda’ kavramına yoğunlaştığı Türk şairleri antolojisinde yer almıştır. Yine İtalya’da 1999 yılında gerçekleştirlen Avrupalı Genç Şairler Yarışması’nda ilk ona girerek şiirleri yarışmadaki diğer şairlerle birlikte kitaplaştırılmıştır. ‘ Bir Çift Siyah Deri Eldiven’ adlı şiir kitabı 2000 yılında düzenlenen Orhon Murat Arıburnu Ödülleri’nde  birinciliğe layık görülmüştür. 2002-2008 yıllarında Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde konuşmacı olarak bulunmuş ve şiir performaslarıyla kendini dile getirmiştir. 2003 yılın Berlin’de düzenlenen İlk Türkiyeli Eşcinseller Kongresi’nde  konu hakkında ki bildirisini okumuştur. Takvim 2006 yılını gösterdiğinde ‘ İskender’i Ben Öldürmedim’ adlı kitabıyla Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’ne layık görülen yazar, seslendirme, senaristlik, radyo programcılığı da yapmıştır. Bir dönem TRT’de “Okudukça” adlı programı yapan fakat sansürlenince programına devam edemeyen yazar, Kent FM’ de de radyo programı yaparak geniş kitlelere ulaşmıştır.  Ancak yine sansür engeliyle karşılaşan marjinal şair burada da programını devam ettirememiştir.

 

Küçük İskender, ‘Ağır Roman’ ve ‘O Şimdi Asker’ adlı çeşitli filmler de oyuncu olarak rol almıştır.  Yine Baba Zula, Teoman, Gripin, Mabel Matiz, Hayko Cepkin gibi önemli sanatçılarla aynı sahneyi paylaşmıştır.

 

Şiir konularıyla çoğu kez alışılagelmişin dışında başkaldırıcı şiirleriyle adından söz ettiren Küçük İskender’in, geleneksel yöntemler kullanarak yazmış olduğu divan şiirleri ve gazelleri de vardır. 

 

MAHLASIYLA İSKENDER

 

‘Küçük İskender’ mahlaslı Derman İskender Över,  Makedonya Kralı Büyük İskender’in ölümünün ardından tahtın varisi olan Küçük İskender’in, amcası tarafından suikaste uğradığını düşündüğü için bu ünvan ile anılmak istediğini belirtmiştir.

Küçük İskender’in Burç Hikayeleri, İskender’i Ben Öldürmedim, Karanlıkta Herkes Zencidir, Lezzetli Tümörler Lokantası, Aşk Şiirleri Kolonisi, Dicle ile Fırat, Şifalı Rehabilitasyon Ortamı ve Hasta Hayat Depoları gibi pek çok kitabı bulunmaktadır.

HASTA HAYAT DEPOLARI

 

İlk basımı 2007 yılında Sel Yayıncılık tarafından yapılmış olan Hasta Hayat Depoları 275 sayfadan oluşmaktadır. ‘Çürük et deposu’, ‘eski kral deposu’ ve ‘yanlış cinayet deposu’ olarak üç bölüme ayrılan kitap Küçük İskender’in toplu şiirlerini kapsamaktadır. Kitapta  300 şiir/metin bulunmaktadır.

Şiirlerinde kelimelerle ustaca oyanayan imgeci şair, kitaplarında kullandığı terimlerle okuyucusunu araştırmaya sevk ederek, daha da ilgi çekici olmayı başarabilmiştir. Kitabında yalan ve ciddi yalnızlıkları ele alan şair, kendine has anlatıları, söylemleri ile içsel derinliklerine inmek isteyen okuyucularına cümleleriyle derin çukurlar aralamaktadır.

 

 Cesedime emrediyorum

“arana mesafe koy zamanla!”

çiçekleri düşün

hep çiçekleri düşün

ama bir tek karanfili anla!

Çiçekler korkmazlar kokmaktan

Çiçekler çekinmezler dövüşmekten çiyanla

Çiçeklerin derdi toprakla

Hem içten içe bağlılar besledikleri anlama

Hem de o bağımlılık çiy bırakıyor yapraklarına!

 

Her sözüyle adeta insanın içine işleyen yazar, ütopik dünyasına yoğunlaştırarak anlamlandırmak için okuyucusunu düşünmeye yönlendirmektedir.

 

İSKENDER’İN ÖLÜMÜ

 

 “… Benim öldüğümü duydukları gün mesela dansa gitsinler isterim. Yani dansa gitmeyenler dansa gitsin, bir gün once dansa gidenler de çok özledikleri sevgililerini arasınlar. Arayanlar varsa parti versinler. O gece çok eğlensinler. Ben öldüm diye eğlenmesinler. Böyle bir adam yaşadı diye eğlensinler.” Sözleriyle ölümünden sonra insanlardan beklentisini dile getiren marjinal şair, 3 Temmuz 2019 tarihinde kanser tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR