Kaybolan geçmişini mi aramaktı zor olan, yoksa yaşamak zorunda olduğu gelecek mi? Koparılmıştı çiçekler bir vazoya konulmak için. Toprağından koparılan bir çiçek, nasıl yaşasındı ki? Elbet bir gün solacaktı. Ne toprak susuz kalabilirdi ne de su topraksız, bir çiçeğin büyümesi için. Ve koparıldı çiçekler. Kendi hayallerine sürükledi anne ve babalar, çocuklar hiç istemese de. Gelecek mutlak karanlıktı; yaşayacak kısacık ömrü kalan anne babalar için. Karanlıktı da ya çocuklar ya toprağından veya suyundan koparılan çiçekler? Mecburlar mıydı, susuz veya topraksız yaşamaya? Kimin hakkı vardı çiçeklere bunu yaşatmaya?
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.