Çocukluğundan beri seni ‘aşk sabırdır, aşk nezakettir’ saçmalıklarıyla zehirlemişler. Ama aşk bilimsel bir şeydir. Yani yalnızca beyinde olup biten kimyasal bir reaksiyondur. Bazen bu reaksiyon kendini defalarca kez tekrar ederek yaşam boyu sürer, bazen de sürmez. Bazen de zirveye ulaştıktan sonra bir düşüşe geçer. Her birimiz kimyasal kalpleriz. Peki bu, aşkı daha değersiz mi kılar? Sanmıyorum.
nn
nn
“Kimyasal Kalplerimiz bir aşk hikâyesi ama bir farkla. Basit değil, sıradan değil ve okurları bekledikleri yerden vuracak bir aşk hikâyesi değil; aksine, onları sarsacak bir hikâye...”
nn
- Mands, The Bookish Manicurist -
nn
nn
“Bunu söylemek zorunda olduğum için üzgünüm ama Henry ve Grace'in aşk hikâyesi duygusal bir tokat gibi çarpacak.”
nn
- Bustle -
nn
nn
“Sutherland'in, ilk aşk ve kederin karmaşıklığını taşıyan romanı, ilgi çekici ve unutulmaz karakterlerle dolu bir hikâye yaratıyor.”
nn
- Publishers Weekly -
nn
nn
“Bir ilk roman olan bu aşk ve olgunlaşma hikâyesinde, mizah ve gönül yarası yakın arkadaşlar.”
nn
- Nola Allen, Magpies -
nn
nn
“Yılın en romantik okuması... Henry ve Grace'in arasındaki karmaşık kimya, kalplere dokunan ve etkisini yitirmeyen türden.”
nn
- USA Today -
nn
nn
“Duygusal olarak karmaşık, eğlenceli, son derece iyi anlaşılmış, çeşitlendirilmiş karakterler ve gerçekçi güdüler.”
nn
- Entertainment Weekly -
nn
nn
(Tanıtım Bülteninden)
nn
nn
Yayına Hazırlayan : Duygu Pınar
nn
Editör : Koray Sarıdoğan
nn
Kapak Tasarım : Filiz Odabaş
nn
n