Joyce eleştirilerinin çoğu teknik olmuştur. Oysa çağımızın büyük ve cesur edebiyat mucidi James Joyce bir isyancıydı. Aileden, ulustan ve dinden sürgün edildi. Yazarın fikirleri tekniği kadar radikal, hayatı kadar asiydi.
Darcy O'Brien James Joyce’un Vicdanı’nda, yazarın ahlaki açıdan ne devrimci ne de tarafsız olduğunu keşfeder. Joyce’a ve yazdıklarına yakından baktığında, tersine, kınamış olduğu İrlanda Katolik geçmişinden türemiş insan doğası anlayışına takılmış bir İrlandalı ortaya çıkar. O’Brien’a göre Joyce, ilk şiirlerinden Ulysses ve Finnegan Uyanması’na kadarki kitaplarında, insanlığın kökenine komik bir bakış açısı kazandırır bu yüzden.
“Eğer insan hayatına dair Freudyen ve Joycevari görüşler arasında herhangi bir benzerlik varsa bu ikisinin de cinselliği insandaki baskın kuvvet olarak görmeleridir. Bu noktada Joyce ve Freud birbirinden ayrılır, Freud cinselliği bütün geleneksel ahlaki değer yargılarından oldukça ayrı tutarken, Joyce cinselliği insanın içindeki meleğe kafa tutan hayvanın birincil kanıtı olarak görür. Joyce’a göre cinsellik insanın düşüşünün veya ilk günahının en büyük kanıtıdır. İnsanın kaçınılmaz hayvaniliğini, insanın düşüşünü inkâr etmek Joyce’un bakış açısına göre bir kendi kendini aldatma eylemidir.”
“Günahlarını Nora’ya itiraf etmiş, ondan af dilemiş, sonrasında da önce Ulysses’te, ardından Finnegan Uyanması’nda bu günahlarla hiciv yoluyla dalga geçip bütün dünyaya daha dolaylı yoldan itirafta bulunmuş, kendini kendi hicviyle kırbaçlamıştır ama yine de muhakkaktır ki onun hataları bütün insanlığın hatalarıdır.”
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.