Jacob’ın Odası, Virginia Woolf’un yazarlık hayatında geleneksel anlatıdan modernist deneysel anlatıya geçişi simgeleyen bir kilometre taşı.Edward Çağı İngilteresi’nde başlayan Jacob’ın Odası, Jacob Flanders’ın gençlikten yetişkinliğe geçen deneyimlerini çoğunlukla hayatına giren kadınların gözünden ve dolaylı bir anlatımla betimler. Jacob’ın Cornwall’dan Londra’ya, İtalya’dan Yunanistan’a dek uzanan serüveni karakterlerin zihinlerindeki izlenimler, düşü nceler ve tesadüflerin akışıyla anlatılırken geleneksel romanın çizgisel ve bütünsel zamanından farklı bir kurmaca zaman ve yeni bir anlatı tekniği romanın merkezine yerleşir. Virginia Woolf’un kendine özgü yenilikçi ve deneysel anlatım tarzını ilk defa denediği Jacob’ın Odası yazarın romancılığındaki kritik dönüşü mün özgün bir dışavurumu.“James Joyce ve Virginia Woolf, anlatıyı roman kişilerinin düşü ncelerine, algılamalarına, izlenimlerine yayarak çok odaklı anlatılar üretti.”JALE PARLA
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.