DÜNYA BAŞKENTİ İSTANBUL’UN TADINA DOYULMAYAN SAYFALARI…
“İstanbul bütün insanlığın zenginliğidir. Sayfaları çevrilmekle bitmeyen bir kitap; seyrine doyum olmayan bir resimdir. Bu iki bin yıllık dünya metropolünü gözümüz gibi sakınmalıyız.”
İlber Ortaylı
Tarihte hiçbir şehrin bu kadar adı olmamıştır. Âsitâne, Deraliyye, Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye, Dârü’s-saâdet veya Dersaâdet, İslambol... İstanbul, “stinpolis/şehre doğru” deyiminden gelir. 15. yüzyıldan beri şehre gelen seyyahlar onun düzineyle ismini saymadan edemezler; Byzantion, Nea Roma gibi... Slavlar, “Tsarigrad” der. Balkanlarda hâlâ, “çar şehri” ismiyle yaşar. İşte böyle ismi çok, eseri çok, uzun geçmişi şanlı bir şehirdir İstanbul.
İlber Ortaylı çok sevdiği İstanbul’un sokaklarını arşınlarken, bir şehrin nasıl gezilmesi gerektiğini de gösteriyor. Bir şehri sevmenin onu övmekten çok, omuzlara ağırlık yükleyen bir sorumluluk olduğunu belirtiyor. Kenar mahallelerinden surlarına, kütüphanelerden eğlence mekânlarına, kadim semtlerden popüler caddelere dek benzersiz bir İstanbul seyahati sunuyor. Bu seyahatte çarşılar, saraylar, hamamlar, kubbeler, köşkler, kasırlar ve yalılar yeniden anlam buluyor.
Diliyle, tarihiyle, coğrafi nitelikleriyle, inançlarıyla, gelenekleriyle, yeme-içme kültürüyle ve sosyal hayatıyla benzersiz bir şehir olan İstanbul için, “sayfaları çevirmekle bitmeyen bir kitap; seyrine doyum olmayan bir resim” diyor Ortaylı.
İstanbul’dan Sayfalar, bu şehrin her köşesini merak edenler kadar, bu şehirde yaşasa da onu tanımayanlar için de sıra dışı bir rehber, eşsiz bir hazine…