Siyaset doğası gereği ayrıştırır. Din dili, siyasetin ayrıştırıcı dili ile bütünleşince, Müslümanlar İslâm Ortak Paydasından iyice uzaklaşmaya başlamışlardır. Böylece özünde birleştirici olan din, ayrıştırmaya başlamış ve ayrılıkçı duruşlara meşruiyet kazandırır hale gelmiştir. Bu süreçte, belki de Müslümanların tarihinde ilk defa, yaşanan olumsuzluklar, doğrudan Şiîlik ya da Sünnîlik'le irtibatlandırılmış ve akan kan, Sünnîlik ya da Şiîlik üzerinden kutsanmış, meşrulaştırılmıştır. İşin en kötü yanı, özeleştiri yapmak yerine, dışarıdan suçlu aranarak, sürekli yeni günah keçileri yaratılmakta, İslâm egemenlik hırsına ve aç gözlülüğe kurban edilmektedir. İslâm dünyasında, mezhep çatışmasının önüne geçebilmek için, mezhep farklılıklarından dolayı hiç kimsenin tekfir edilemeyeceğinin, imanın ve sorumluluğun bireysel olduğunun ve cennete veya cehenneme toplu rezervasyon yapılamayacağının bilinmesi ve İslâm Ortak Paydası bilincinin geliştirilmesi gerekmektedir. Hz. Muhammed'in sağlığında herhangi bir mezhep yoktur. Müslüman olmak için herhangi bir mezhebe bağlı olmak gerekmez. Mezhepler beşerî oluşumlardır. İslâm hiçbir kimsenin, hiçbir mezhebin, cemaatin ya da tarikatın tekelinde değildir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.