“Siz hiç kendi ölümünüzden sırf bir başkasının hatırası son bulacak diye korktunuz mu? Ben korktum.”
Yirmi bir yaşındaki Ayaz, bir senedir eski Ayaz değil.
En yakın arkadaşı Masal artık yok...
O, hep yirmi yaşında kalacak ve artık yok...
Artık yok...
Ayaz, Masal’ın ölüm yıldönümünde, yatağında oturmuş düşünüyor. Geleceğinden koparılmış, çocukluğuna ait o parçanın unutulmaması için bir şeyler yapması gerek. Yarım kalmış hayaller, müzik-resim-edebiyat alanında ilgi görmemiş eserler, odanın her yerinde.
Yap, yapma, yap, yapma, yap, yapma... diye sonsuz bir döngü içindeyken Masal’ın sesi kulağında çınlıyor: Yapacaksan kendi hatalarını yap çünkü bir şeyi yaptığın için pişman olmak, yapmadığın için pişman olmaktan çok daha iyidir.
Şimdi tam zamanı! Ayaz’ın harekete geçmesi hiç zor olmayacak. Masal’ın eserlerini, ona yakışan bir imzayla yaşatma fikri, her geçen saniye onu heyecanlandırıyor. Ve bu planı uygulamak için Masal’dan iki yaş küçük kız kardeşi Lalin’in de desteğine ihtiyacı var.
Hiç beklemediği gerçeklerle yüzleşeceğinden ise haberi yok.
Sırların üstünü örttüğü hüznün, aşkın, dostluğun iç içe olduğu duygu dolu bir gençlik hikâyesi!
(Tanıtım Bülteninden)