Uygarlık gündüz ve gece her dakika etrafımızı saran bir şeydir. İstesek de ondan kurtulamayız. Biz ona öylesine alışmışızdır ki onu kanıksarız ve genellikle ona pek dikkat etmeyiz. Ancak onun bize getirdiği gereklilikler, kolaylıklar veya keyiflerin bazıları olmaksızın yaşantımızı sürdürmek zorunda kaldığımız zaman ondan haberdar oluruz. Yerküre üzerinde çok az uygarlığa sahip bazı insanlar vardır ve kendi durumumuz ile onlarınkini karşılaştırarak bizim uygarlığımızın neleri içerdiğini görebiliriz.
En eski başlangıçlarından itibaren uygarlığın gelişimi, belki de yarım milyon yıl öncesine dayanır. Uygarlık büyük ölçüde keşiflerden, buluşlardan ve insanoğlunun ve üzerinde yaşadığı dünyanın gitgide artan bilgisinden oluşmuştur. Bu buluşlar ve keşifler yalnızca keyif aldığımız konfor ve rahatlıkları değil, aynı zamanda dinsel inanışlarımızı, doğru ve yanlışa dair idealarımızı, yönetim şeklimizi, üretim yöntemleri ve ticaret yapma yollarımızı, edebiyatımızı ve her türden sanatımızı içerir. Tüm bunlar uygarlığın çok önemli kısımlarıdır; fakat tıpkı evler, aletler ve giysiler gibi, onlar binlerce yıl boyunca gelişmiştir ve geçmişten gelen miras olarak ebeveynlerden çocuklara aktarılarak kuşaktan kuşağa devredilmiştir. Uygarlık bu mirasın gelişimidir ve onun gelişme şekli bizim uygarlığımızın öyküsünü oluşturur.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.