Bu yaşta, bu sen’de, bu sen’le geçirdiğin ilk ve son an.
Bir sonrakine hepsi değişmiş olacak.
Biraz yürüyelim, gel.
Rüzgâr alsın götürsün içimizdeki tozları.
Sıkışan yerleri açsın, düğümlenen sözleri, donmuş bakışları...
Alsın götürsün bulutları. Saçlarımıza, düşlerimize, geçmişimize
ve geçmemişlerimize yağmur yağsın.
Gel, tut elimi. Biraz yürüyelim.
Havanın kokusunu alıyor musun? Mis gibi...
Rüzgâr umuttan bize doğru esene dek, yağmur güneşten mutluluk getirene dek yürüyelim. Yaşamanın baş döndürücü coşkusu tüm hücrelerimizi sarana dek...
Bugüne iyice yerleş, bu geceye...
Yapılacaklar, çözülecekler, küsülecekler yarına kalsın.
Yolculuğumuzu, yağmurumuzu, coşkumuzu hatırla.
Gün doğana dek yürüyeceğiz.
Yalnız değilsin, hiçbirimiz yalnız değiliz.
(Tanıtım Bülteninden)