Kulak verin, kulak ver sevgili okur. Bin yıl derinden gelse de yanı başındaki ses bak ne söylüyor, kime, kim için konuşuyor; boyun eğdirdim isli güllere, dağ rüzgârlarına, fırtına ve kasırgalara diz çöktürdüm. Boşluğa, gizlice çarpan gün ışığına kayalarda, cesaretimi miras bıraktım ölümümle.
Boyun eğdirdim saraya ve orduya.
Ya halk, ya halk!
Halk mı dediniz!
Bilirim halkı, basit, çaresiz, korkak, katil ve zavallıdır onlar...
Oysa bir ülküler insanıyım ben.
Kadının ve erkeğin ilerisindeyim.
Yüksek sanata inandım.
Okudum, tutkuyu anlamak için okudum.
Başkaları olmadan, aşk ve sevgi olmadan yaşamayı öğrendim.
Ya iktidar! iktidarın yolları çeşit çeşittir.
Sanat bazen kötülüğü gereksinir.
Ve çöktü artık soyluların egemenliği...
İrene'nin boğuk sesidir bu. isli güller, beyaz isli güller gibi ipek şamarlar vurur koklayana, bizans'tan buraya, ve elbette yarına da yüksek bir roman ilmeği, iktidarın şehvetinde yüzenler kadar kırbaçlanmanın zevkini yaşayanlara da bestelenmiş bir duvar müziği, pençe pençe bir selim ileri romanı, kara zamana, kopkoyu bir gözyaşı, acısız, sessiz bir konuşkan, bir yüksek yazı geçidi, kalpten ağrıyanlar için.
Ömer ErdemSayfa Sayısı: 190
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe
Yayınevi: Everest Yayınları