Geçmişe ait entelektüel ve bilimsel birikimin ürünü olan eserlerin bugünün insanı için anlamlı bir mesaj verme kapasitesine sahip olmadığı yönündeki evrimci indirgemeci bakış açısı bugün geçerliliğini büyük oranda yitirmiş gözükmektedir. Çünkü bu eserler, zamanın içine gömülmüş bir kadavra değildir; aksine onlar günümüz şartlarında yeniden anlamlandırılmak üzere mercek altına alınabilirler; hatta bugünün zaman zaman kendini gösteren bilimsel yetersizlik veya kriz durumlarını aşmada temel başvuru kaynakları olarak da işlev görebılırler. Bu husus modern sosyolojik çalışmalar açısından da geçerlidir.Bu eserler bugüne ait perspektifie yeniden okunabilir ve günümüz sosyolojı / din sosyolojisi disiplinlerine katkı sunacak şekilde yeniden okunup anlamlandırılabilir. Klasik eserleri sosyolojik bir bakişla yeniden okumak, onun entelektüel köklerinin sanılandan daha eski olduğunu ortaya çıkarmak açısından yararlı olacaktır. Bu kitap on ıkinci yuzyılda yaşamış Endülüslü İslam fılozofu İbn Tufeyl'in Hay bin Yakzan adlı eserine odaklanmaktadır. Kitabın temel varsayımlarından biri eserin sosyolojik bir perspektifle de ele alınabileceği yönündedir.Nitekim söz konusu eser her ne kadar felsefe literatüründe tanınmış olsa da onun aynı zamanda göz ardı edilemez nitelikte sosyolojik bir tasarım da içerdigi açıktır. Elinizdeki kitap on iki bölumden oluşmakta ve bu bölümlerin altısı Hay Bin Yakzan eserini sosyoloji bilhassa din sosyolojisi açısından ele almaktadır. Kitapta sosyolojinin dışında başta felsefe olmak üzere Kur'an, eğitim, İslam hukuku, kelam, tasavvuf, psikoloji, dil ve edebiyat alanları çerçevesinde birbirini tamamlar nitelikte bölümler bulunmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.