Arkadaşını Davet Et


Hayâtus Sahâbe
Hayâtus Sahâbe
Hayâtus Sahâbe

Hayâtus Sahâbe (001450)

0.0
Tedarikçi : Minber
Para Puan : 100
İndirim Oranı : %56 İndirim
KDV Dahil : $84.24
İndirimli : $37.06
KDV Dahil : $37.06
Barkod : 9786055546595
KÜ-10
Dini Kitaplar

Hayâtu's Sahâbe

Büyük Boy * Lüx Cilt * Şamua Kağıt * 886 Sayfa

Yazarı: Mahmud el-Mısri Ebu Ammar

Mütercimler: Ayşegül Özdemir - Nurgül Özdemir

Hamd Allah’adır. O’na hamd eder, ondan yardım ister, O’ndan mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allah’a sığınırız. Allah kime yol gösterirse onu saptıracak yoktur, kimi de saptırırsa onu doğru yola iletecek yoktur.

Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur, o tektir, ortağı yoktur. Ve şehadet ederim ki, Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) O’nun kulu ve rasûlüdür.

"Ey iman edenler, Allah’tan hakkıyla korkun ve müslümanlar olmaktan baş-ka bir durumda can vermeyin. " ( ve Acirc;l-i İmran: 102)

"Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yaratan sonra ondan eşini var eden sonra da bu ikisinden pek çok erkek ve kadın türetip (yeryüzüne) yayan Rabbinizden korkun. Adıyla birbirinizden istekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık bağını koparmaktan sakının. Kuşkusuz, Allah sizi (tüm yaptıklarınızı) gözlemektedir." (en-Nisa: 1)

"Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin ki, Allah amelleri-nizi ıslah etsin (salih kılsın) ve günahlarınızı bağışlasın. Allah’a ve Rasûlüne itaat eden büyük bir kurtuluşla kurtulmuş demektir." (el-Ahzab: 70-71)

Öncelikle şunu bilmemiz gerekir ki, bu ümmetin durumu, bu ümmetin ilkle-rinin durumu ne ile ıslah olmuşsa ancak onunla ıslah olabilir.

Allah’a ve ahiret gününe iman etmiş olan akıl sahibi hiç kimse Nebi’nin (sallallâhu aleyhi ve sellem) ashabının Peygamberlerden sonraki en hayırlı insanlar olduklarından ve kendisinin de insanoğlunun efendisi olduğundan şüphe etmez. Onun ashabı yeryüzündeki gelmiş geçmiş en hayırlı nesildir.

Onların tutumlarını, ahlaklarını ve hayatlarını öğrenmek, Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) örnekliğinde yaşamak isteyen mü’minin önündeki yolu aydınlatacaktır.

Nitekim Allahu Teala, "Onların hikayelerinde akıl sahipleri için bir ibret vardır." (Yusuf: 111) buyurmakta.

Sahabe (radıyallâhu anhum), Allah Rasûlünün ardından İslam’ın taşıyıcıları ve koruyucularıdırlar. Allah onları Nebisine arkadaş ve yandaş olsunlar, kendisinden sonra mesajını yaysınlar diye seçmiştir. Kur’an’ın bir kısım âyetlerinde onların doğruluklarına tanıklık etmiş, onlan temize çıkarmış ve kendilerini kemal vasıflarla vasıflandırmıştır.

"Mü’minlerden, hakkında Allah’a söz verdikleri şeye bağlı kalan niceleri vardır. Onlardan kimi adağını yerine getirmiş (Allah yolunda şehit olmuş) kimi de (bunu) beklemektedir. Onlar (verdikleri sözü) asla değiştirmemişlerdir." (el-Ahzab: 23)

"Öyle kimseler vardır ki, onları ne ticaret, ne de alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten (oyalayıp) alıkoyar. Onlar kalplerin ve gözlerin (sabit kalmayıp) halden hale geçeceği günden korkarlar. " (en-Nûr: 37)

"Muhacir ve Ensar’ın ilklerinden olup öne geçenlerle, ihsanla onları takip edenlerden Allah razı olmuş, onlar da ondan razı olmuşlardır. (Allah) onlara alt-larından ırmaklar akan ve içinde ebedi olarak kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu en büyük kurtuluştur." (et-Tevbe: 100)

"Muhammed Allah’ın Rasûlüdür. Onun beraberinde olanlar kâfirlere karşı sert, birbirlerine karşı merhametlidirler. Onları, Allah’tan ihsan ve rıza elde etme arzusuyla rükû ve secde ederken görürsün. Onların alametleri, secdelerden yüz-lerinde kalan eserdir. Onlara Tevrat’ta verilen misal budur. İncil’deki misalleri ise (şöyledir:) Onlar filiz veren sonra o filizi güçlendiren, ardından kalınlaşıp güçlenen ve kökleri üzerinde dimdik hale gelen bir ekin gibidirler ki, (bu durum) çiftçilerin hoşuna gider. (Onların böyle gelişip güçlenmeleri) kâfirleri kızdırmak içindir. Nitekim Allah onlardan iman edip salih ameller işleyenlere mağfiret ve büyük bir mükâfat va’detmiştir." (el-Feth: 29)

Onlar insanlık tarihi boyunca benzerine rastlanılmamış olan eşsiz bir sınıftır.

Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ashabı her konuda üstün bir başarı sergilemişlerdir. Onlar takvada ve verada zirve, ihlasta birer simge, ilim ve amelde birer meşale, davet ve harekette birer kandil idiler.

Vallahi onlar sularını hayat pınarından en berrak ve en tatlı haliyle almışlar, ardından İslam’ın temellerini sağlamlaştırarak kendilerinden sonra gelen hiç kimseye söyleyecek söz bırakmamışlardır.

Onlar kalpleri Kur’an’dan ve imandan aldıklan adaletle, beldeleri cihad ve kılıçla fethetmişlerdir." 6

Onlar bu din henüz yeni iken onun destekçisi idiler. Mal sahibinin malını vermede cimrilik ettiği günde onlar canlarını verdiler.

İnsanların giysileri içine gömülüp gizlendikleri günde onlar bedel ödeyenlerdi.

Onlar Allah için harcanmaya hazır kalpler, bedenler, kanlar ve mallardı.

Onların kaygıları ne karınlarını doldurmak, ne şık giyinmek, ne de lüks içinde yaşamaktı.

[1] İbnu’l-Kayyım, İ’Iâmu’l-Muvakkıîn An Rabbi’l- ve Acirc;lemîn, 1/5-6.

Mukaddime

Şeriatı sapmışların hevalarından, bu dini düşmanların saldırılarından korudular. Vahye tanık oldular ve onun getirdiğini gönüllü olarak hayatlarına geçirdiler. Vahyi yüklenip iki biatta hazır bulundular.

Herkesin bir kaygısı vardır; onların kaygısı "La ilahe illAllah" ın yücelmesi idi. Herkesin bir amacı vardır; onların amacı yüceler yücesiydi.

Mallarından Allah ve Rasûlü için harcadılar; ama bu onları tatmin etmedi. Allah yolunda canlarını ortaya koydular, kanlarını akıttılar, eziyetlere maruz kaldılar.

Allah onlardan razı oldu, onları razı etti ve kendilerini Huld cennetlerine koyarak şereflendirdi.7

Birinin yolundan gitmek isteyen onların yolundan gitsin. Çünkü onlar bu ümmetin kalbi en temiz, ilmi en geniş, yapmacıklıktan en uzak, hidayetçe en düzgün, tutumca en güzel olanlarıdır.

Onlar şeref çatısı altında doğan,

Cihadın gölgesinde yetişenlerdir.

Alınları yaratıcıdan başkasının önünde eğilmemiş,

Kainatı yaratandan başkasına kulluk etmemiştir.

Onlar amaçların en yücesi peşinde koşan,

Allah rızası yolunda öne geçenlerdir.

İşte bundan dolayı onlarla ilgili haberleri ve onların hayatlarını bilmek ve bu bilgileri müslümanlar arasında yaymak bizim için mutlak bir gerekliliktir. Yüreği olana yahut kulak verip dinleyene bir öğüt, bir hatırlatma olsun diye...

Onların hayatlarını bilmek bizim için önemlidir, zira onlar İslam’ı bize doğru biçimde nakledenlerdir. İslam’ın öğretilerini koruyabilmek için onların tarihine gereken önemi vermemiz gerekir. Ancak bu şekilde İslam düşmanlarının onu bize nakledenleri karalama yoluyla İslam’ı da karalamalarının önünü kapamış oluruz.

Dolayısıyla, içinde yaşadığımız ve ölçülerin bozulduğu, temiz sahabe hak-kında ileri geri konuşulan şu asırda, bu büyük insanlardan söz etmek ve onların tarihin sayfalarına düştükleri satırlar üzerindeki perdeyi kaldırmak üzerimize düşen kesin bir vaciptir. Bunu yapmak, zındıklardan, ateistlerden, kâfirlerden ve bidatçılardan oluşan, hevalarına göre hareket eden ve yeryüzündeki gelmiş geçmiş en hayırlı nesil ve en hayırlı topluluk olan sahabeyi küçülten, onlara hakaret eden kesimi engellemek için üzerimize düşen bir görevdir.

[1] el-Karni’nin "Suverun Min Hayati’s-Sahâbe" adlı kitabının mukaddimesinden, s: 3-4.

Onlann sahabeye karşı olan tutumlarının nedeni, onların İslam’ın taşıyıcılan olmalarından başka bir şey değildir. Onlar bu kimselere ait bidatlan yıkıp onlann sapıklıklarını ortaya koyan, çirkin niyetlerini gün yüzüne çıkaran hadisleri rivayet eden şahsiyetlerdir.

Dosdoğru olan dinimiz belki de her an yenilenmekte olan bir mucize ile kendinden önceki dinlerden ayrılmaktadır. Bu, hayatlarını İslam’a adamış, bu uğurda durmadan dinlenmeden çalışmış, yorgunluk ve bitkinlik nedir bilmemiş insanlar mucizesinden başkası değildir. Onlarınki hiç durulmayan, hiç dinmeyen bir hareketti.

Onları hayatta ne mal ne meta ilgilendirdi. Onları ne dünyanın süsü ne de şaşaası amaçlarından alıkoydu. Allah’ı razı etme yolunda gayretlerini birleştirdiler. Niyetlerini Allah için halis kıldılar. Allah da onları şerefli Nebisi’nin mucizelerinden bir mucize kıldı.

Tüm dünyaya Allah’ın dininin tam ve kamil bir din olduğunu, Allah’ın şeriatına hiçbir batılın karışmadığını ve kafirler, münafıklar, zalimler, fasıklar hoşlanmasalar da Allah’ın nurunu tamamlayacağını ispatladılar.

Bu seçkin insanların haberleri kalpler için ilaç, akıllar için aydınlık, model alacak kimsenin neredeyse kalmadığı dünyada bizler için birer modeldir.

Bu seçkin insanların hayatlarını öğrenmekle kalpler dirilir, onların izinden gitmekle mutluluk elde edilir. Onların hayatlarını ve menkıbelerini bilmekle güzel nitelikler, eylemler ve kahramanlıklar örnek edinilir.

Ben ise bu tertemiz insanların hayatlarını kalp mürekkebimle yazdığım şu sayfalarda herhangi bir kusurda bulunduysam, Allah’tan bunun için bağışlanma dilerim. Onların hayatlarını araştırdığım uzun aylar boyunca içimde hiçbir bıkkınlık hissetmedim. Çünkü bu esnada sanki dünya cennetinde yaşıyor gibiydim.

Haydi öyleyse değerli kardeşler, tarihin alnına nurdan satırlar düşen yüz adet sahabenin uçsuz bucaksız dünyasına birlikte girmeye... Allah azze ve celle’nin her müslümanı bu kitapla faydalandırmasını ve bu kitabın onlar arasında kabul görmesini sağlamasını, beni bu amelde sıdk ve ihlasla rızıklandırıp, kefenime sarıldığım gün onu hasenatlar hanemde kılmasını ümit ederek...

Ve sallallahu ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ve sellem.

Mahmud el-Mısri (Ebu Ammar)

İÇİNDEKİLER

İTHAF 5

Değerli Üstad Ebu İshak el-Huveynî’nin Mukaddimesi 9

Değerli Dr. Zeki Muhammed Ebu Seri’nin Mukaddimesi 12

Değerli Hoca Muhammed Abdulmaksud’un Mukaddimesi 16

Değerli Üstad Muhammed Hassan’ ın Mukaddimesi 19

Değerli Dr. Seyyid Huseyn el-Affânî’nin Mukaddimesi 22

Başlarken 23

Muhammed Ümmetinin Faziletleri 27

Sahabenin Bazı Faziletleri 33

Ensar’ın Faziletleri 39

SAHABEYE HAKARET ETMENİN HARAM OLUŞU 48

EBU BEKİR ES-SIDDIK (radıyallâhu anhu) 53

ÖMER İBNU’L-HATTAB (radıyallâhu anhu) 95

OSMAN İBN AFFAN (radıyallâhu anhu) 154

ALİ İBN EBİ TALIB (radıyallâhu anhu) 175

TALHA BİN UBEYDULLAH (radıyallâhu anhu) 203

ZÜBEYR İBNU’L-AVVAM (radıyallâhu anhu) 212

ABDURRAHMAN İBN AVF (radıyallâhu anhu) 222

S A’D İBN EBİ VAKKAS (radıyallâhu anhu) 229

SAİD İBN ZEYD (radıyallâhu anhu) 245

EBU UBEYDE İBNU’L-CERRAH (radıyallâhu anhu) 251

SUHEYB ER-RÛMİ (radıyallâhu anhu) 265

EBU HUZEYFE’NİN AZATLISI SALİM (radıyallâhu anhu) 272

MUSAB BİN UMEYR (radıyallâhu anhu) 277

ZEYD BİN SABİT (radıyallâhu anhu) 287

ENES BİN MALIK (radıyallâhu anhu) 294

HABBAB BİN ERET (radıyallâhu anhu) 303

S A’D BİN MUAZ (radıyallâhu anhu) 308

UMEYR BİN SA’D (radıyallâhu anhu) 319

ABDULLAH İBN MESUD (radıyallâhu anhu) 327

SABİT BİN KAYS (RADIYALL ve Acirc;HU ANHU) 341

EBU TALHA EL-ENSARÎ (radıyallâhu anhu) 349

BİLAL BİN RABAH (radıyallâhu anhu) 356

İKRİME İBN EBU CEHL (radıyallâhu anhu) 367

HAMZA İBN ABDULMUTTALİB (radıyallâhu anhu) 372

UMEYR İBN VEHB (radıyallâhu anhu) 384

HUZEYFE İBNU’L-YEMAN (radıyallâhu anhu) 388

AMMAR BİN YASİR (radıyallâhu anhu) 402

UKKAŞE İBN MİHSAN (radıyallâhu anhu) 413

CAFER İBN EBİ TALİB (radıyallâhu anhu) 424

CABİR İBN ABDULLAH (radıyallâhu anhu) 435

AMR İBNU’L-CEMUH (radıyallâhu anhu) 440

SA’D İBNU’R-RABÎ (radıyallâhu anhu) 447

HARİSE İBNU’N-NUMAN (radıyallâhu anhu) 457

MUAVİYE İBN EBİ SÜFYAN (radıyallâhu anhu) 466

ve Acirc;MİR İBN EKVA (radıyallâhu anhu) 473

ABDULLAH BİN AMR BİN HAR ve Acirc;M (radıyallâhu anhu) 476

EBU HUREYRE (radıyallâhu anhu) 483

ZEYD BİN HARİSE (radıyallâhu anhu) 493

USAME BİN ZEYD (radıyallâhu anhu) 502

SA’D İBN UBADE (radıyallâhu anhu) 510

EBU SUFYAN İBNU’L-HARİS (radıyallâhu anhu) 515

ABDULLAH BİN SEL ve Acirc;M (radıyallâhu anhu) 520

UTBE BİN GAZVAN (radıyallâhu anhu) 527

SELMAN EL-FARİSİ (radıyallâhu anhu) 531

SUMAME BİN US ve Acirc;L (radıyallâhu anhu) 544

ABDULLAH BİN RAVAHA (radıyallâhu anhu) 548

EBU DÜCANE (radıyallâhu anhu) 555

UBADE BİN SAMİT (radıyallâhu anhu) 560

SAİD İBN ve Acirc;MİR (radıyallâhu anhu) 569

EBU EYYUB EL-ENSARİ (radıyallâhu anhu) 574

ZEYD BİN ERKAM (radıyallâhu anhu) 582

EBU SELEME (radıyallâhu anhu) 589

ABDULLAH İBN ÜMMÜ MEKTUM (radıyallâhu anhu) 593

ASIM BİN SABİT (radıyallâhu anhu) 599

EBU MUSA EL-EŞARİ (radıyallâhu anhu) 602

OSMAN BİN MAZ’UN (radıyallâhu anhu) 611

EBU’D-DERD ve Acirc; (radıyallâhu anhu) 615

BER ve Acirc; BİN MALİK (radıyallâhu anhu) 623

USEYD BİN HUDAYR (radıyallâhu anhu) 628

İMRAN BİN HUSAYN (radıyallâhu anhu) 635

NUMAN BİN MUKARRİN (radıyallâhu anhu) 639

SÜHEYL BİN AMR (radıyallâhu anhu) 646

ABBAD BİN BİŞR (radıyallâhu anhu) 650

TULEYHA BİN HUVEYLİD (radıyallâhu anhu) 654

ZEYD İBNU’L-HATTAB (radıyallâhu anhu) 661

HALİD BİN VELİD (radıyallâhu anhu) 667

SURAKA BİN MALİK (radıyallâhu anhu) 685

ABDULLAH İBN ÖMER (radıyallâhu anhu) 689

NUAYM BİN MESUD (radıyallâhu anhu) 701

ABBAS İBN ABDULMUTTALİB (radıyallâhu anhu) 705

EBU CENDEL VE EBU BASİR (radıyallâhu anhu) 712

ve Acirc;MİR BİN FUHEYRE (radıyallâhu anhu) 720

AMR İBNU’L- ve Acirc;S (radıyallâhu anhu) 724

HANZALA (radıyallâhu anhu) 734

ABDULLAH BİN AMR İBNU’L- ve Acirc;S (radıyallâhu anhu) 740

HARAM BİN MİLHAN (radıyallâhu anhu) 749

Muaz Bin Cebel (radıyallâhu anhu) 753

HAKİM BİN HİZAM (radıyallâhu anhu) 765

EBU’L- ve Acirc;S İBNU’R-RABİ’(radıyallâhu anhu) 769

UBEYY BİN KA’B (radıyallâhu anhu) 774

EBU S A’LEBE EL-HUŞENİ (radıyallâhu anhu) 781

ABDULLAH BİN CAHŞ (radıyallâhu anhu) 786

MİKDAD BİN AMR (radıyallâhu anhu) 793

KA’B BİN MALİK (radıyallâhu anhu) 798

VAHŞİ BİN HARB (radıyallâhu anhu) 809

CULEYBİB (radıyallâhu anhu) i 812

ABDULLAH İBN AB BAS (radıyallâhu anhu) 815

CERİR BİN ABDULLAH EL-BECELI (radıyallâhu anhu) 828

TUFEYL BİN AMR ED-DEVSİ (radıyallâhu anhu) 832

S El-EME BİN EL-EKVA’ (radıyallâhu anhu) 836

UMEYR BİN EL-HUMAM (radıyallâhu anhu) 841

MUHAMMED BİN M ESLEME (radıyallâhu anhu) 844

ABDULLAH BİN UNEYS (radıyallâhu anhu) 850

HASSAN BİN SABİT (radıyallâhu anhu) 857

KATADE BİN NUMAN (radıyallâhu anhu) 860

HUZEYME BİN SABİT 862

MUAZ BİN AMR VE MUAVVEZ BİN AFRA (radıyallâhu anhu) 865

EBU KATADE EL-ENSARI (radıyallâhu anhu) 868

ABDULLAH ZULBİCADEYN (radıyallâhu anhu) 874

ONLARDAN SONRA GELENLER 878

İÇİNDEKİLER 885

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR