“Acılarla örülü görkemli bir devrimin adı anılmayan kadın kahramanlarına…
Bu sözlerimi; Allah’ın ve insanların katında bir delil olsun diye benim için veya benden dolayı
yaşadıkları zulüm, kahır ve zorluklara rağmen tüm dünya beni terk ederken imtihanımda beni
yalnız bırakmayan kahramanlara ithaf ediyorum.
Bu satırların, koltuğunu korumak için hiçbir cürmü işlemekten çekinmeyen zalim rejime bir
şahitlik olmasını umuyorum.”
Azize Cellud
Azize Cellud, yıllarını işkenceleri ile ünlü Tedmur dahil birçok cezaevinde geçiren; henüz 19
yaşındayken işkence ile tanışan ve defalarca zor şartlarda bir ülkeden diğerine göç etmek zorunda
kalmış bir aktivist.
Şu an Paris’te yaşayan yazar bu kitabı çok büyük bedeller ödemelerine rağmen adları anılmayan
kadınlara adıyor. Diğer taraftan bu kitap, geçmişten günümüze Suriye’de yaşanan olayları ve
cezaevi gerçeğini gözler ününe seren önemli bir belge niteliğindedir.
Talia Mukatila ve İhvan’ın tutumu, Topçu Okulu meselesi vb birçok konuda önemli ayrıntıların
yer aldığı bu hatırat, Suriye’nin 90 öncesi bilgi almanın imkansız olduğu karanlık dönemine de
ışık tutmaktadır.
Henüz gençliğinin başında yolu “Topçu Okulu Operasyonu” komutanı Teğmen İbrahim Yusuf ile
kesişen Azize Cellud’un yaşadıkları bir halkın yaşadığı trajedinin özeti niteliğindedir. Tecavüzün
dahi sistematik bir işkence olarak kullanıldığı Suriye zindanlarında yaşananlara bu eser ile tanık
olacaksınız.
“…Kabloları ayak parmaklarıma bağladılar ve cihazı çalıştırdılar. Küçük bedenim sıçramaya başladı. Sonra
bunu tekrar tekrar yaptılar. Karnımdaki bebeğim de anne ve babası gibi direnmeyi istiyordu. İşkence beni iyice
bitkin düşürmüştü. Başörtüm açılmış ve ikiye katlanmış bir halde bir kamyon lastiğinin içerisinde tutuluyordum.
Gördüğüm işkenceyi ilk kez burada anlatıyorum…”
(Tanıtım Bülteninden)