Uzun ve geniş coğrafyaya yayılan hâkimiyet süresince çok değişik kültür ve medeniyetlerle karşılaşan Türk milleti, kendi geleneksel değerlerini koruyarak, kültür alışverişinden çekinmemiştir. Farklı coğrafyalara göç ve iskan eğer güçlü bir nüfus akışı ile desteklenmişse Türkçe ve Türk kimliği korunmuş, Türk kültürü yaşatılmış, çağlardan çağlara aktarılmıştır.
Başlangıçta geleneksel Türk dini olarak adlandırılan “Gök Tanrı” inancına mensup olan, kendilerine özgü bir “evren” ve “dünya” tasavvuru ve “yaratılış” inancı bulunan Türkler, kısmi veya genel ölçekte başka dinlere, inanç sistemlerine de girmişlerdir. Türkler üzerinde etkili olan dinler genellikle “evrensel” dinlerdir.
Bu eserde Türklerin geleneksel din anlayışlarını ve etkileştikleri evrensel dinleri inceledikten sonra, İslamiyet’e giriş konusu ele alınmıştır. Daha çok kültür tarihi bakış açısıyla konuya yaklaşılmış, İslamiyet’e girişimiz günümüze ulaşan derin sonuçları olan büyük bir kültür değişimini de beraberinde getirdiği için ilk Müslüman Türk devletleri siyasi tarihi ve kültürleriyle ele alınmıştır. Sonraki süreç özellikle Osmanlı dönemindeki dini hayat, din-devlet, din-toplum ilişkileri bakımından Cumhuriyet’e uzanan bir derinlikte incelenmiştir. Modernleşme dönemi fikir hareketleri Batı’daki gelişmelerin etkileri birlikte değerlendirilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.