Tufan geçti, Kurtuluş dağındayız, diyordu Ninagal, Ziusudra’ya. Su geçirmez kapağı açıp çıktı gemiden Ziusudra. Gökyüzü açıktı, Güneş parlıyordu, hafif bir rüzgar esmekteydi. Derhal seslendi karısına ve çocuklarına, dışarı çıksınlar diye. Efendi Enki’ye hamd edelim, ona şükranlarımızı sunalım, dedi Ziusudra onlara. Oğullarıyla birlikte taş topladı; bu taşlarla bir sunak dikti, Ardından sunakta bir ateş yaktı, kokulu tütsülerle yaktı ateşi …*
Sümer Tabletleri, 10. Tablet
Geçmiş gelecek midir?
Biz, Dünyalılar için sadece bir elçiymişiz. Dünya, dünyalılara ait, onları korumak ve ilerletmek için buradayız. Görevimiz bu ise eğer, buna göre davranalım.
Kaderin tayin ettiği bir zamanda gelecek nesiller bu kaydı okusun, geçmişi hatırlasın ve gelecek için kehanet olarak anlasın. Geçmişin geleceği olsun yargıç! Nibiru’lu Anu’nun ilk oğlu Enki’nin sözleri budur.
Sümer Tabletleri, 14. Tablet
(Tanıtım Bülteninden)