Bir toplantıda konuşmacılardan birinin anlatımıydı… Bir gün bankada kasanın tutturulmasını beklerken, hayatımı düşündüm diyerek başladı konuşmasına… memur bir anne babanın kızıydı, küçük yaşlarda özel öğretmenler, kurslar, dershanelerde geçmişti çocukluğu… çünkü TEOG ya da o zamanki adlarıyla orta öğretimde iyi bir eğitim alabilmesi için bu şarttı… artık iyi bir lisedeydi. Sonra tekrar özel dersler, dershaneler, çözülen yüzlerce testler…. ve sonunda ailesinin de beklentilerini karşılayan iyi bir üniversite… Bu çalışma alışkanlığı üniversite yıllarında da devam edince gelen derece ile biten üniversite… sonrasında iyi bir bankada başlayan iş hayatı… ve o ana kadar yılmadan çalışılarak geçen yıllar.... çok da önemli miydi bilmiyorum ama araya sıkışmış gençlik yıllarım… diyordu. Peki ben bütün bunları neden yaptım? diye sormuş kendisine… cevabı bir parça hüsran, hayal kırıklığı… İyi bir işçi, iyi bir çalışan olmak için… Bitirdiği okullarda kazandığı niteliklerle patronuna daha çok kazandırmak için… O gün karar verip, istifa etmiş bankadan… Kendi işini kurmak için yola çıkmış o gün… Bugün ise deneyimlerini, başarılarını paylaşan bir iş kadını olmuştu. Doğrusu beni çok etkilemişti bu olay, biz de bu süreci yaşamadık mı? ya da çocuklarımıza yaşatmıyor muyuz? Onlara yeni icatlar çıkartma sınavlara iyi çalış diyerek 1-2 saatlik sınavlarda hayatlarını şekillendirip, iyi birer çalışan olmaları için bütün varlığımızla çalışmıyor muyuz? Neden onlar çalışan olsun ki? Hatta neden bizler çalışan olalım ki? Bu ülkenin çalışan kadar hatta ondan daha fazla yanında birilerini çalıştırabilecek girişimci ruhlara da ihtiyacı var.
(Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.